-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Tobias Fröberg

Tobias Fröberg

Müzik konusunda hak ettiği popülariteyi bir türlü sağlayamayanlardan Fröberg. Oysa  "When We Go to War" parçası benim açık ara "en iyiler"imden. İsveçli bu ağabeyimiz. Indie rock yapıyor ancak kullandığı alt yapılarla indie rockın artık keskinleşmeye başlamış sınırlarını aşıyor, başka bir forma sokuyor parçaları. Hakkında maalesef ki diyebilecek pek bir şeyim yok. Çünkü hakkında pek bir bilgi de yok. Olsun. O benim underrated Tobias'ım. Böyle olunca insan daha bir benimsiyor herhalde. İzlenen sayısı artınca seviniyorum vesselam..

Good Bye Lenin!

Good Bye Lenin!

Good Bye Lenin; Wolfgang Becker'in "şaheseri". Yalnzıca eski olan iyidir mantalitesiyle yaşayan insanlar var günümüzde. Artık her şeyin kirlendiğini, saflığını kaybettiğini düşünen, sinema sektörünün Hollywood yapımları yüzüdnen çökmek üzere olduğundan ykaınan miniminnacık bir kesimden bahsediyorum. Bu grup her ne kadar küçük ve 21.yüzyıl Türkiye'sinin genel- geçer doğrularına göre ötekinin de ötekisi kabul edilse de ben onlara hitabetmek istiyorum. -Yahu kafayı mı çırtlattınız siz? Bir bakın etrafınıza neler oluyor diye. Eski iyi güzel de, bizim şimdi yaptıklarımız da bir otuz sene sonrasının eskisi olmayacak mı? Hem mis gibi yapımlar da çıkıyor arada. (Hollywood konusunu açıp kendi sinirmi de bozamam. Amerikan bağımsız filmi güzeldir ama, izlenir.) Koskoca bir yapım var karşımızda: Good Bye Lenin. İşlediği konunun ilgi çekici olması, bir yandan tarih öğretirken bir yandan da bunu izleyicileri hiç  sıkmadan,  ufak anektodlarla vermesi, anne-oğu

Maman est chez le coiffeur

Maman est chez le coiffeur

Maman est Chez le Coiffeur, yani "Anne Kuaföre Gitti". Cinsiyetinize ve hormonal durumunuza bakmaksızın size "Çocuk istiyorum. Çocuuk!" nidaları attırabilecek bir film. Film amacı aslında nüfusu artırmak değil. Hatta tam tersi. Son derece açık iki gönderme var filmde: "Öyle b*kuma çocuk yapmayın. Önce temelinizi sağlam oturtun." Sonuncu ve en önemli gönderme ise komşumuzun tavuğunun bize flamingo göründüğü, aslında hiçbir şeyin düşündüğmüz gibi olmadığı ve yetişkinler arasındaki çatışmaların cefasını çocukların çektiği yönünde. Şimdi yazarken bile içim bir şey oldu. Duygulandım. Mola vereyim iki dakika... Filmimiz bir Quebecois, yani Kanada Frankofonu ve 1966 yılının yazında geçiyor. İçinde yaşanılan evler, göl, yeşillikler derken bir yandan da size yaşadığınız karbondioksit, trafik ve bol bol bina dolu hayatı sorgulataiblir. Aman diyeyim. Sonra gaza gelip istifa filan etmeyin. Başıma kalırsınız. Bir annemiz var. Bir baba ve üç çocuk. Ba

Infinyteam