Black Swan belki de günümüzün 'önündeki tek gerçek engel sensin.' mottosunu en iyi işleyen yapım. Zira insanın kendini bile bile sürüklediği durumlarda akla gelince içte bir sızlama etkisi yarattığı da aşikar. Filmlerden yola çıkıp şahsi meselelere bağlama işini çok iyi yapıyorum. Genelden özele yani. Politikacılarınkinin tam tersi yönde işliyor benim kafam. Beceremiyorum ucunu kendime dokundurmadan bir şeyler yazmayı. Bir hikaye yazarken bu normal tabi ancak film ve müzik yorumunda bazen işin ucunu kaçırdığım oluyor, doğru. Şimdi ise filmsiz, kitapsız, müziksiz; yalnızca kendim için yazıyorum. Kendi derdini anlatan bloggerları hep biraz ilgi odağı olmak isteyen, şımarık çocuklar olarak düşünmüşümdür. O nedenle zaten satır aralarına sıkıştırdım duygularımı, direkt belli etmekten utandım. Kim ne yapsın beni, değil mi? Önemli olan bir öznenin içine kendini katmak, o öznenin içinde kendi sonsuz gizli öznelerini yaratmak hem daha zor, hem daha az tatminkar. gene de mahlas