Lafa girmeden önce nedir bu muthişlik onu açıklayayım; en karmaşık, ince ince işlenmiş karakterlerden bahsediyorum. "The Greatest"ı çevirmeye çalıştım işte ama aynı anlamı vermiyor. On anime karakteri sıralayacağım. Bazılarını hiç mi hiç müthiş bulmayacaksınız. Sıralayacağım karakterlerin azısı seri katil, bazısı ezik, silik, öyle. Ama işte, o derinlik, o karmaşa, o dantel gibi işlenmiş diyalogların arkasındaki karakterleeer!!!
-Tsukiyama mode on-
OOhh mooooon dieuuu!
-Tsukiyama mode off-
Kendi kendime otuz üç karakter sıraladım. Sonra da onları ona indirdim. "Müthişlerin de müthişleri"ni şaaptım anlayacağınız. Listenin başındaki isme animeseverlerin yüzde doksanı itiraz edecek. Ancak ben yine kararımdan vazgeçmeyeceğim. Birincilik O'nundur!
10- Spike Spiegel
Onuncu sırada bizim Spike the Great varsa listede ilerledikçe nelerle karşılaşacağız kim bilir?!
Cowboy Bebop'un dertsiz tasasız, biraz da şanslı uzay kovboyu biraz (çok az ama) gerçeklikten uzak bir portre çizse de en ciddi olması gereken durumlardaki umursamazlığı, kendiyle rahatça dalga geçebilmesi ile aynı zamanda listenin "en gıpta edilen anime karakteri" olma özelliğini taşıyor. Kim istemez ki Spike gibi havalı ve zeki olsun, aynı zamanda da maceradan macerya koşsun ancak bir yandan hayat üzerinden öyle hoop diye akıp geçsin?!
Hayatı hızlı ve hafif yaşayanlardan Spike. Çok seviyorum kendisini. Buradan öpücüklerimi yolluyorum.
9- Levi Ackerman
Temizlik takıntısı çok fazla "Bir karakter yaratalım, belirgin bir takıntısı olsun ki insnlar dalga geçsin gif filan yapsın" mantığıyla hareket edilmiş gibi gelse de Levi Ackerman, Attack on Titan'da Anna Leonhardt ile birlikte en güzel düşünülmüş, en derin karakter. Sonradan OVA'larda gemişi de ele alındı.
Bir röportajında Hajime Isayama'nın Levi'ı yaratırken üzerine titrediğini ve her bir detayın mükemmel olmasına çalıştığını okumuştum. Gerçekten de Attack on Titan gibi, kurgu açısından mükemmel, çizimler ve renklendirmeler açısından görsel bir şölen; ancak baş karakterleri düz, derinliksiz, mıymıntı olan bir animede pırıl pırıl parlıyor Levi (ve birkaç yan karakter daha)
Manga çizimleri de ayrı güzel ve detaylı bu karakterin ayrıca belirtmeden edemeyeceğim. Isayama'nın Levi'ı çok sevdiği belli.
8- Lelouch Lamperouch
Sanırım bazı sıralamalarda bizim Löluş ilk iki sırada yer alıyor. Ben ise kendisini sekiz numaraya attım. Biliyorum, fanı bol kendisinin ancak zaten listem on kişilik. Löluş gibi güçlü bir karakter için sekiz numara bence ideal.
Code Geass'ı oluşturan ekip ilk ne diyerek yola çıkmış, biliyor musunuz? "Şöyle karizmatik, akıllı, güçlü, insanları kontrol edebilen, yetenekli, hem kızları hem de erkekleri kendisine hayran bırakacak bir karakter yaratacağız. üzerine bir de strateji oyunları ve robotlar ekleyeceğiz"
Hayır, yalan söylemiyorum. Yaptıları açıklama bu şekilde. En azından yalan söylemeden, lafı evirip çevirmeden Löluş'u nasıl yarattıklarını anlatmışlar. Tabii bu hikaye size tanıdık gelecek. Hala gelmedi mi? E, Death Note diyeyim o zaman. Olmadı Light Yagami... Löluş'un her daim Yagami ile karşılaştırılmasının sebebi de bu zaten. Her iki karakterin de ulaşmak istedikleri amaç uğruna her şeyi feda edebilecek yapıda olmaları.
Ben bu konuda -genel kanının aksine- Light'ın çok daha şeytani olduğunu düşünüyorum. Elinde her gücü barındıran, ancak bu gücü kaybeden bir prens mi yoksa doğduğu andan itibaren" güç zaten benim" diye dolaşan, kişilik bozukluğu Death Note'u ele geçirmeden çok çok önce kendini belli etmeye başlamış Light Yagami mi daha şeytani, sorarım size?
Löluş'u Light'tan ayıran en önemli özellik ise kendi içinde daha git gelli oluşu. Bu açıdan bakacak olursak ayrıca kedisiyle empati yapılması çok daha kolay bu karakterin.
7- Mikishima Shogo
Birçoğunuzun daha önce duymadığı bir karakter olduğunu varsayıyorum Shogo'nun. Psycho-Pass I'in baş kötüsü Shogo, "İşte alın, alın kötü adam görün" denilerek, sinema öğrencilerine ders olarak okutulacak nitelikte. Psyco-Pass'i ölçülemeyen ve bu nedenle de "Ne yaparsam yapayım, hiçbir şey değişmeyecek" mantığıyla Psycho-Pass distopyasıyla adeta alay eden ve tüm düzeni temelden yıkabilecek kadar ileriye giden entelektüel kötü adamımız Shogo'ya listede daha düşük bir yer vermek olmazdı.
6- L
Her ne kadar öznel bir dille yazıyor olsam da, zurnanın zırt dediği noktadayım. L'i çok daha yukarılara koymak, beeyle beeyle kimsenin erşiemeyeceği raflara kaldırmak isterim ancak işte dediğim gibi, profesyonelliğim el vermiyör (ay havam batsın)
Ayynı Levi Ackerman'ın temizlik takıntısı gibi, sevgili L'imizde de yalnızca L'e ait olan çeşitli takıntılar var. Çok tatlı yer misal. Her şeyi; kağıdı, telefonu, masayı ucundan tutar. Bir de bir garip oturur. (zihnin kapasitesini yüzde kırk arttırıyormuş) Bir şey düşünmeye başladığında baş parmağını ağzına götürür. L'dir bu. Bunları yapar ve biz onu bu haliyle severiz.
Anime dünyasının en sevilen karakteri olaiblir L. Tabii karşısında Light Yagami bir şeytani dehanın olması da onu aydınlık tarafın elçisi konumuna getirdiğidnen biraz da bu sevgimiz.
Kısa sayılabilecek bir manga serisinden, bu kadar güzel ve derin karakterlerin çıkması da ayrıca hayran olunası tabii.
5- Shinji Ikari
Ayyy yolu yarıladık! Ay Şinji bu listede "Yumurta gibi çocuk" boşluğunu doldurmakta. Geriye kalan tüm şeytani, soğuk, katalullili matakullili karakterler arasında parıldıyor vesselam. Bir şekilde kendini olayların içinde bulan karakter dolu ortalık. Birçoğu bu değişimle birlikte psikopata bağlıyor, "HANİNAAAA!" diye önüne geleni asıp kesiyor. Şingi ise listedeki, bana en uzak karakter. Çocuk iyi. Mayası iyi Evangelion süresince çok büyük bir değişim geçirse de, o Şingi işte. Var böyle insanlar dünyada. Fazla gerçekçi bir karakter o nedenle. Tırsıyor insan...
4-Yuno Gosei
AAAYY MANYAAAAK GELDİİİ!
Manyağıma listede yer vermez miyim ben?
Çok iyi çook kadın karakter var ancak animelerin çoğunun başrolü erkek olduğu için ve yine -Shingeki No Kiyojin dışında- üzerine ençok düşülen karakterler gene baş karakterler olduğundan dolayı ilk onda yanızca bir kadına yer verebildim. İşte o da bu manyak!
Sen nesin sen? Gerçekliği zorluyor diyeceğim ancak hikaye ilerledikçe ve Yuno'yu Yuno yapan olayları öğrenmeye başladıkça, sökükler yavaş yavaş dikiliyor ve biz de karşımızda son derece gerçek ve yalın bir karakterle baş başa kalıyoruz.
Karakterin hikayesi güzel, olayın çıkış noktası güzel, olayın bitiş noktası ise muhteşem. Future Diary- Mirai Nikki de güzel bir anime ancak Yuno Gosei bambaşka.
MANYAAAAK!! DELİİİ!
3-Light Yagami
OOO sıra geldi ağır toplara. L'i gördükten sonra herhalde Light'ı listede daha ileride bir yere koyacağımı anlamışsınızdır. L ve Light.. Her iki karakter de birbirinden orijinal olsa da hikyesini ve motivasyonunu en iyi bildiğimiz karakter Light olduğu için. (Sonrasında Mikami geliyor hikayesi en iyi bilinen karakter olarak. Takeşi Ooba da öyle söylüyor zaten. Sonrasında yapılan light novelları filan bir kenara bırakırsak, L hakkıda zaten hemen hiçbir şey bilmiyoruz)
"Allah'ın snobu" deyip geçtiğiniz insanların ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor bize Light Yagami; Nam-ı diğer Kira. (Tabii böyle bir söz öbeği kullanır mı insanlar bilemiyorum. Allah'ın snobu ne yaa! )
Kötü insanları dünyadan silme amacı taşıyan ve kendini "Ölüm Tanrısı" olarak addeden Light anime dünyasının en kötüleri içinde rahatça kendine ilk üçte yer bulur. Kötü müdür peki Light? Kötüdür arkadaşlar şimdi bunu trtışmanın manası yok. Ancak kötü olması kötü bir şey değildir. Ben şahsen kendisini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum yaani.
2-Hei
AHAHAH! Şaşırdınız değil miiii? Naruto filan diyeceğim zannetiniiiiz! Böööyle ters köşe yaparım adamı. Hei gibi bir üstad dururken diğerlerine dağda tepede gezmek düşer.
İlk önce belirteyim, Darker Than Black zaten kendi içinde çok değişik ve garip bir anime. Başta, konusu çok güzel. Sonra, karakterleri de bir öyle güzel. Yani çok güzel böyle bilmiyorum.
Sendika için çalışan, soğuk bir kiralık katil olarak karşmıza çıkıyor Hei. Bu soğukluğu hiç geçmiyor. Arada çok az duygu belirtileri gösterse de bir Contractor olmasının (hadi spoiler vermeyeyim şimdi) getirisi olarak her daim mantıksal bir çerçevede hareket ediyor. Geçmiş hikayesini öğrendikçe tabii daha iyi anlıyoruz kendisini.
Yuno, Löluş ve Light gibi listedeki takıntılı karakterlerden biri Hei. Ancak diğerlerini harekete geçiren o ateş Hei'de bulunmadığı için kendisi diğerlerinden çok değişik bir yol çiziyor. Farklı ve çok güzel bir karakter. Sizi yukarıda saydığım diğer karakterler gibi bir anda vurmuyor; yava yavaş kanınıza giriyor. Kim düşündüyse ellerine sağlık.
1-Ken Kaneki (Haise Sasaki)
Haise Sasaki
Parantez içi hikayeyi animeden takip edenler için spoiler gibi oldu gibi ama aslında değil gibi de. Neyse, zaten animesini izleyenlerle değil benim işim. Bu kadar güzel manganın böyle animesi mi olur ya? :(
Bu da deli. Spike için hayat ne kadar hafifse, Kaneki için bir o kadar ağır. Belli zaten duygusal çocuk, etkileniyor olan bitenden. Ancak onu liste başı yapan özelliği kendisinin aslında herkesi ters köşeye sürükleyen bir yalancı anltıcı oluşu.
Anime dünyasının en derin, en karmaşık karakterlerinden Kaneki Ken. Mangasının mükemmelliğini anlatmak için zaten yeteri kelime bulamıyorum. Sui Ishida'nın edebiyat sevgisi zaten birçok karakterinde ve diyalogda kendini gösteriyor. Anack Ghoul -gulyabani- olunca kendini Gregor Samsa'ya benzeten, başına gelenlerden sonra delirme noktasına gelen ve bir süre sonra kendi kendine konuşan bir manyak halini alan Kaneki'yi bie numaraya koymayacağım da kimi koyacağım?
Hele ki kendisinin bir yalancı anlatıcı olduğunu öğrendikten sonra kendisinin bir numaradaki yeri iyice kesinleşti. Nerede, ne zaman bu ortaya çıkıyor söylemeyeceğim. Etrafında olup bitenlere duyarlı ve insanlar kendini sevsin diye onlara iyi davranan, içten içe hepsinden ölesiye nefret eden ve kendini kaybettiği anlarda ortalığı kesip biçen, ailemizin saykosu Ken, bir numarasın.
-Tsukiyama mode on-
OOhh mooooon dieuuu!
-Tsukiyama mode off-
Kendi kendime otuz üç karakter sıraladım. Sonra da onları ona indirdim. "Müthişlerin de müthişleri"ni şaaptım anlayacağınız. Listenin başındaki isme animeseverlerin yüzde doksanı itiraz edecek. Ancak ben yine kararımdan vazgeçmeyeceğim. Birincilik O'nundur!
10- Spike Spiegel
Onuncu sırada bizim Spike the Great varsa listede ilerledikçe nelerle karşılaşacağız kim bilir?!
Cowboy Bebop'un dertsiz tasasız, biraz da şanslı uzay kovboyu biraz (çok az ama) gerçeklikten uzak bir portre çizse de en ciddi olması gereken durumlardaki umursamazlığı, kendiyle rahatça dalga geçebilmesi ile aynı zamanda listenin "en gıpta edilen anime karakteri" olma özelliğini taşıyor. Kim istemez ki Spike gibi havalı ve zeki olsun, aynı zamanda da maceradan macerya koşsun ancak bir yandan hayat üzerinden öyle hoop diye akıp geçsin?!
Hayatı hızlı ve hafif yaşayanlardan Spike. Çok seviyorum kendisini. Buradan öpücüklerimi yolluyorum.
9- Levi Ackerman
Temizlik takıntısı çok fazla "Bir karakter yaratalım, belirgin bir takıntısı olsun ki insnlar dalga geçsin gif filan yapsın" mantığıyla hareket edilmiş gibi gelse de Levi Ackerman, Attack on Titan'da Anna Leonhardt ile birlikte en güzel düşünülmüş, en derin karakter. Sonradan OVA'larda gemişi de ele alındı.
Bir röportajında Hajime Isayama'nın Levi'ı yaratırken üzerine titrediğini ve her bir detayın mükemmel olmasına çalıştığını okumuştum. Gerçekten de Attack on Titan gibi, kurgu açısından mükemmel, çizimler ve renklendirmeler açısından görsel bir şölen; ancak baş karakterleri düz, derinliksiz, mıymıntı olan bir animede pırıl pırıl parlıyor Levi (ve birkaç yan karakter daha)
Manga çizimleri de ayrı güzel ve detaylı bu karakterin ayrıca belirtmeden edemeyeceğim. Isayama'nın Levi'ı çok sevdiği belli.
8- Lelouch Lamperouch
Sanırım bazı sıralamalarda bizim Löluş ilk iki sırada yer alıyor. Ben ise kendisini sekiz numaraya attım. Biliyorum, fanı bol kendisinin ancak zaten listem on kişilik. Löluş gibi güçlü bir karakter için sekiz numara bence ideal.
Code Geass'ı oluşturan ekip ilk ne diyerek yola çıkmış, biliyor musunuz? "Şöyle karizmatik, akıllı, güçlü, insanları kontrol edebilen, yetenekli, hem kızları hem de erkekleri kendisine hayran bırakacak bir karakter yaratacağız. üzerine bir de strateji oyunları ve robotlar ekleyeceğiz"
Hayır, yalan söylemiyorum. Yaptıları açıklama bu şekilde. En azından yalan söylemeden, lafı evirip çevirmeden Löluş'u nasıl yarattıklarını anlatmışlar. Tabii bu hikaye size tanıdık gelecek. Hala gelmedi mi? E, Death Note diyeyim o zaman. Olmadı Light Yagami... Löluş'un her daim Yagami ile karşılaştırılmasının sebebi de bu zaten. Her iki karakterin de ulaşmak istedikleri amaç uğruna her şeyi feda edebilecek yapıda olmaları.
Ben bu konuda -genel kanının aksine- Light'ın çok daha şeytani olduğunu düşünüyorum. Elinde her gücü barındıran, ancak bu gücü kaybeden bir prens mi yoksa doğduğu andan itibaren" güç zaten benim" diye dolaşan, kişilik bozukluğu Death Note'u ele geçirmeden çok çok önce kendini belli etmeye başlamış Light Yagami mi daha şeytani, sorarım size?
Löluş'u Light'tan ayıran en önemli özellik ise kendi içinde daha git gelli oluşu. Bu açıdan bakacak olursak ayrıca kedisiyle empati yapılması çok daha kolay bu karakterin.
7- Mikishima Shogo
Birçoğunuzun daha önce duymadığı bir karakter olduğunu varsayıyorum Shogo'nun. Psycho-Pass I'in baş kötüsü Shogo, "İşte alın, alın kötü adam görün" denilerek, sinema öğrencilerine ders olarak okutulacak nitelikte. Psyco-Pass'i ölçülemeyen ve bu nedenle de "Ne yaparsam yapayım, hiçbir şey değişmeyecek" mantığıyla Psycho-Pass distopyasıyla adeta alay eden ve tüm düzeni temelden yıkabilecek kadar ileriye giden entelektüel kötü adamımız Shogo'ya listede daha düşük bir yer vermek olmazdı.
6- L
Her ne kadar öznel bir dille yazıyor olsam da, zurnanın zırt dediği noktadayım. L'i çok daha yukarılara koymak, beeyle beeyle kimsenin erşiemeyeceği raflara kaldırmak isterim ancak işte dediğim gibi, profesyonelliğim el vermiyör (ay havam batsın)
Ayynı Levi Ackerman'ın temizlik takıntısı gibi, sevgili L'imizde de yalnızca L'e ait olan çeşitli takıntılar var. Çok tatlı yer misal. Her şeyi; kağıdı, telefonu, masayı ucundan tutar. Bir de bir garip oturur. (zihnin kapasitesini yüzde kırk arttırıyormuş) Bir şey düşünmeye başladığında baş parmağını ağzına götürür. L'dir bu. Bunları yapar ve biz onu bu haliyle severiz.
Anime dünyasının en sevilen karakteri olaiblir L. Tabii karşısında Light Yagami bir şeytani dehanın olması da onu aydınlık tarafın elçisi konumuna getirdiğidnen biraz da bu sevgimiz.
Kısa sayılabilecek bir manga serisinden, bu kadar güzel ve derin karakterlerin çıkması da ayrıca hayran olunası tabii.
5- Shinji Ikari
Ayyy yolu yarıladık! Ay Şinji bu listede "Yumurta gibi çocuk" boşluğunu doldurmakta. Geriye kalan tüm şeytani, soğuk, katalullili matakullili karakterler arasında parıldıyor vesselam. Bir şekilde kendini olayların içinde bulan karakter dolu ortalık. Birçoğu bu değişimle birlikte psikopata bağlıyor, "HANİNAAAA!" diye önüne geleni asıp kesiyor. Şingi ise listedeki, bana en uzak karakter. Çocuk iyi. Mayası iyi Evangelion süresince çok büyük bir değişim geçirse de, o Şingi işte. Var böyle insanlar dünyada. Fazla gerçekçi bir karakter o nedenle. Tırsıyor insan...
4-Yuno Gosei
AAAYY MANYAAAAK GELDİİİ!
Manyağıma listede yer vermez miyim ben?
Çok iyi çook kadın karakter var ancak animelerin çoğunun başrolü erkek olduğu için ve yine -Shingeki No Kiyojin dışında- üzerine ençok düşülen karakterler gene baş karakterler olduğundan dolayı ilk onda yanızca bir kadına yer verebildim. İşte o da bu manyak!
Sen nesin sen? Gerçekliği zorluyor diyeceğim ancak hikaye ilerledikçe ve Yuno'yu Yuno yapan olayları öğrenmeye başladıkça, sökükler yavaş yavaş dikiliyor ve biz de karşımızda son derece gerçek ve yalın bir karakterle baş başa kalıyoruz.
Karakterin hikayesi güzel, olayın çıkış noktası güzel, olayın bitiş noktası ise muhteşem. Future Diary- Mirai Nikki de güzel bir anime ancak Yuno Gosei bambaşka.
MANYAAAAK!! DELİİİ!
3-Light Yagami
OOO sıra geldi ağır toplara. L'i gördükten sonra herhalde Light'ı listede daha ileride bir yere koyacağımı anlamışsınızdır. L ve Light.. Her iki karakter de birbirinden orijinal olsa da hikyesini ve motivasyonunu en iyi bildiğimiz karakter Light olduğu için. (Sonrasında Mikami geliyor hikayesi en iyi bilinen karakter olarak. Takeşi Ooba da öyle söylüyor zaten. Sonrasında yapılan light novelları filan bir kenara bırakırsak, L hakkıda zaten hemen hiçbir şey bilmiyoruz)
"Allah'ın snobu" deyip geçtiğiniz insanların ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor bize Light Yagami; Nam-ı diğer Kira. (Tabii böyle bir söz öbeği kullanır mı insanlar bilemiyorum. Allah'ın snobu ne yaa! )
Kötü insanları dünyadan silme amacı taşıyan ve kendini "Ölüm Tanrısı" olarak addeden Light anime dünyasının en kötüleri içinde rahatça kendine ilk üçte yer bulur. Kötü müdür peki Light? Kötüdür arkadaşlar şimdi bunu trtışmanın manası yok. Ancak kötü olması kötü bir şey değildir. Ben şahsen kendisini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum yaani.
2-Hei
AHAHAH! Şaşırdınız değil miiii? Naruto filan diyeceğim zannetiniiiiz! Böööyle ters köşe yaparım adamı. Hei gibi bir üstad dururken diğerlerine dağda tepede gezmek düşer.
İlk önce belirteyim, Darker Than Black zaten kendi içinde çok değişik ve garip bir anime. Başta, konusu çok güzel. Sonra, karakterleri de bir öyle güzel. Yani çok güzel böyle bilmiyorum.
Sendika için çalışan, soğuk bir kiralık katil olarak karşmıza çıkıyor Hei. Bu soğukluğu hiç geçmiyor. Arada çok az duygu belirtileri gösterse de bir Contractor olmasının (hadi spoiler vermeyeyim şimdi) getirisi olarak her daim mantıksal bir çerçevede hareket ediyor. Geçmiş hikayesini öğrendikçe tabii daha iyi anlıyoruz kendisini.
Yuno, Löluş ve Light gibi listedeki takıntılı karakterlerden biri Hei. Ancak diğerlerini harekete geçiren o ateş Hei'de bulunmadığı için kendisi diğerlerinden çok değişik bir yol çiziyor. Farklı ve çok güzel bir karakter. Sizi yukarıda saydığım diğer karakterler gibi bir anda vurmuyor; yava yavaş kanınıza giriyor. Kim düşündüyse ellerine sağlık.
1-Ken Kaneki (Haise Sasaki)
Haise Sasaki
Ken Kaneki
Parantez içi hikayeyi animeden takip edenler için spoiler gibi oldu gibi ama aslında değil gibi de. Neyse, zaten animesini izleyenlerle değil benim işim. Bu kadar güzel manganın böyle animesi mi olur ya? :(
Bu da deli. Spike için hayat ne kadar hafifse, Kaneki için bir o kadar ağır. Belli zaten duygusal çocuk, etkileniyor olan bitenden. Ancak onu liste başı yapan özelliği kendisinin aslında herkesi ters köşeye sürükleyen bir yalancı anltıcı oluşu.
Anime dünyasının en derin, en karmaşık karakterlerinden Kaneki Ken. Mangasının mükemmelliğini anlatmak için zaten yeteri kelime bulamıyorum. Sui Ishida'nın edebiyat sevgisi zaten birçok karakterinde ve diyalogda kendini gösteriyor. Anack Ghoul -gulyabani- olunca kendini Gregor Samsa'ya benzeten, başına gelenlerden sonra delirme noktasına gelen ve bir süre sonra kendi kendine konuşan bir manyak halini alan Kaneki'yi bie numaraya koymayacağım da kimi koyacağım?
Hele ki kendisinin bir yalancı anlatıcı olduğunu öğrendikten sonra kendisinin bir numaradaki yeri iyice kesinleşti. Nerede, ne zaman bu ortaya çıkıyor söylemeyeceğim. Etrafında olup bitenlere duyarlı ve insanlar kendini sevsin diye onlara iyi davranan, içten içe hepsinden ölesiye nefret eden ve kendini kaybettiği anlarda ortalığı kesip biçen, ailemizin saykosu Ken, bir numarasın.
