Noragami 65. Bölüm İnceleme

Merhabalaaar! Dün geceden beri depresyondayım. "Bir ay nasıl bu kadar çabuk geçebilir ya?!" deyip duruyorum battaniyenin altında. Gerçekten daha dün gibi 64. bölümü yazmaya başladığım an. Bilgisayarı açışım, bölümü bir kez daha okuyuşum, klavyenin tuşlarına yavaş yavaş basmaya başlayışım... Hey gidi günler hey! Yaşlanıyoruz gerçekten. Bana Su Abla diyenlerin sayısı da artıyor. Onee sama, Su nee sama diyenler de var. Böyle ablalı mablalı çağırılınca hüzünlenip uzaklara dalıyorum. Belki Noragami mutlu eder beni dedim ancak onda da iş yok. Tam bir geçiş bölümü! Bir şey olsun istiyoru; bir yere varalım. Ancak ı-ıh, yine bir "gelecekteki pek mühim olaylara hazırlık" bölümüyle karşı karşıyayız. Bisha Bisha'yı feda etmek durumunda kalacaksak da olsun artık. Yeniden çıkıyor onun aynısından zaten. Ama bir şey olsun.

Noragami'ye kızmamın sebebi, geçiş bölümleri olayını tamamen unutmuş, arcı ilerletmek amacıyla ileride kurguya belki de hiçbir şekilde etkisi olmayacak detaylara inmiş olması. Yoksa genel olarak tempo hala çok yüksek. Bilmiyorum Noragami'nin üçüncü sezonu buralara kadar ilerler mi ancak anime uyarlamasında Shikki karakteri mutlaka çok sevilecek, çok ilgi çekecektir. Ben seviyorum Shikki'yi.

Bu Bishamon ha yakalandı ha yakalanacak. Ha derdimizi anlattık ha anlatamadık olayı o kadar uzun sürdü ki ben Fujisaki'ye kendimi yakın hissetmeye başladım. Hep diyorum, o adamda bir iş, başka bir şey var. Hele o ilk iki sayfaı görünce iyice bir işgillendim. Bu adam büyücü değil de başka bir şey çıkacak bence. Bilemiyorum. Bildiğiniz gibi, kendisinden iyilik veya kötülük talep edilen insanlar da tanrıya dönüşebiliyor. Fujisaki de bu şekilde bir tanrıya önüşmüş, güçlendikçe güçlenmiş olabilir. İleride Bishamon'u "Vessel"ları kırığı için azarlayanın kim olduğunu öğreneceğiz. Fujiskai olma ihtimali çok yüksek. Eğer Bishamon'a kızan ve onu cezalandıracağını söyleyen kişi Fujisaki iseee;


AY BISHAMON VE YATO KARDEŞ Mİİİ? :O :O :O :O

Yüzyılın olayı olur ben size söyeyeyim.

Üşenmedim gittim Japon mitolojisini araştırdım. Oradan Çin ve Hindu tanrılarına geçtim. Ancak Bishamonten'in babasına, yaratıcısına rastlayamadım. Ancak ben hala Fujisaki'nin önceden insan olan çok ama çok güçlü bir tanrı olduğuna eminim.

Bölümün Bishamon ve Shikki çizimleri müthiş. Onun dışında bu bölümde Ateş Tanrısı Hino Kagutsuchi Sama'yı gördük. Herhalde şu ana kadar tasarlanmış en havalı Kagutsuchi olmuş. "Sen Ateş ben Su, kaçalım buralardan Kagutçuğum!" diyesim geldi kendisine. Kagutçuğum pek olmadı tabii adının başka türevleri üzerine düşünüyorum.

Şu arc sağlam bir biçimde bitsin ve Yato'nun sırası gelsin istiyorum. Yato'nun yan karakter olarak kalması rahatsz ediyor beni. İki önceki arc Ebisu ile ilgiliydi, bundan bir önceki de Hiyori. E, nerede Yato? Karşısına bir antagonit çıkarttılar habire dövüşüyor. Ben Fujisaki vs Yato'nun geleceği günleri iple çekiyorum.

Kazuma yazığım Bishamon ortalığı her karıştırdığında kendini öne atıyor. Bu sefer de öyle yaptı ancak Takemikazuchi bu, Kazuma gibi bir vesselı ne yapsın? Olay yine Yato'nun üzerine kaldı. Ebisu'yu kurtarmayı başaramamış olan

Bu arcta Ebisu arcında olduğu gibi bir ölüm olmayacak. En azından ana karakterlerde. Benim korkum, hikayenin önünü tıkayabilir ileride diye Kazuma'yı harcama ihtimallerinin olması.


Kazuma sen bizim her şeyimizsin!