-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Tokyo Ghoul:re 87. Bölüm İnceleme




Tokyo Ghoul:re 86. Bölüm İncelemesi: http://www.sutunc.com/2016/07/tokyo-ghoulre-86-bolum-inceleme.html

Ne olay oldu yarebbim! Dün hiçbir görüntü yayımlanmadı. Dolayısıyla ortalık fake leaklerla dolup taştı. Japonların fake leakleriyle ünlü siteleri "Amon da OEKymiş", "Kaneki Touka'ya 'Beni ye, güçlen' diyor" vari, ele avuca sığmayacak saçmalıkta leaklerle doldu ortalık. Normalde Young Jump'tan bilgileri sızdıran arkadaş zamanı bu sefer geçirince ortalk kaos ortamına döndü. Hayal gücü geniş Caponlar "Ishida ölmüş" diye bir dedikodu başlattılar. Olayı pek iyi anllayamayan diğer millettten TG severler "İŞİDA ÖLMÜŞ MÜÜÜÜ?" diye ayılıp bayıldılar. Çinliler ayaklandı. Bir ara kendi 87. bölümünü yazan bir tip çıktı ortaya Çin forumlarında yeni leakler olduğunu söyleyerek. Hemen kellesini uçurdular tabii. Velhasıl, bir günlük bir gecikme resmen kelebek etkisi yarattı. Benim gibi düzene alışkın insanlar (düzenli filan değilim daa, takip ettiğim manga-anime çıkış düzenine alışığım. Zamanı geçince ne olduğumu şaşırıyorum dünyam) delirdi. Ama geldi sonunda yeni bölüm. Ishida hala ortalıklarda yok. Fukuoka semalarında Pokemon avlarken köprüden düşmüş olaibleceği konuşuluyor. (ben uydurdum, korkmayın korkmayın)



Dayanamayıp bir şey söyleyeceğim; ÇİZİMLER MÜTHİŞ DEĞİL MİYDİ? Abariii! O detaylaaar, gölgelendirmeleeer, Kurona'nın o iğrenç gözlü gözlü kakujasııııı, o aksiyon sahnelerinin güzel ve rahat anlaşılaiblirliğiiii! Ishida birkaç bölümdür gene çizim stilini değiştirmeye başladı bazı yerlerde. Pilot kalemi almış da gelişine girişmiş gibi duruyor. Mükemmel de oluyor. Değişimi en çok Matsuri Washuu'nun "BUBAAAAAAM!" GETTİ BUBAAAAM GETTİİ!" şeklinde ağladığı sahnede görebilirsiniz. Özensiz gibi görünen ancak her ayrıntıyı ve duygu durumunu hissettirebilen çizimlerle dolmaya başladı manga.



Bu bölüm yalnızca Suzuya-Kurona olayına yöneldik. İyi de oldu. Bölümün adı " (the) Hated Child" yani nefret edilen çocuk. Herkes taraından nefret edilen, istenilmeyen çocuğun psikolojisini çok iyi anlatmış Ishida. Suzuya'ya hiç bu şekilde bakmamıştım. Dünyaya nasıl baktığıyla pek ilgilenmemiştim diyelim. Tabii bunun neden Ishida'nın Tokyo Ghoul zamanlarında genel olarak Kaneki'nin duygu durumlarına fazlasıyla efor sarf edip, diğer kahramanları -her ne kadar balarından tonlarca travmatik olay geçse de- biraz çiğ bırakmasıydı. Bu bölüm ise ortada daha karanlık, eksik ve kırık olduğu yönleri daha iyi görebildiğimiz bir Suzuya ile karşılaştık. Hep o terliklerle sağa sola koşturan manyakla değil.

"Try not to hate me too much"


Suzuya'nın Kurona'ya söylediği bu söz, Touka ve Ayato'nun babaları Arata'nın kakujasını üzerine geçirmiş sayko bir dedektifin gözdağı vermesinden -gerçi iş Suzuya'ya gelince o gözdağı olmuyor, gerçek bir tehdide dönüşüveriyor- çok bir dilek, istek. Gerçekten nefret edilmek istemeyen, bundan korkan ve incinen birinin ağzından çıkan sözler bunlar. Shinohara'nın One-Eyed-Owl tarafından ölümüne yaralandığı zaman görmüştük Suzuya'nnın zayıf karnını. Bu bölümdeki zayıflık ise duygusal bir zayıflık değil,  direkt olarak karakterden geliyor. Valla Suzuya'nın beni bu kadar etkileyebileceğini, böylesi uç bir karakteri bu kadar iyi anlayabileceğimi tahmin etmezdim.



Ishida Suzuya üzerine bildiğiniz düşünmüş, taşınmış. Kendisnin Hunter x Hunter sevdalısı olduğu, bir ara bu nedenleden dolayı gerçek kimliğinin Yoshihiro Togashi sanıldığını bilirsiniz. Hatta bu ikili iki ay kadar önce birlikte röportaj verdi. Ishdia da one shotlık bir HxH serisi hazırladı. Togashi bu röportajda Tokyo Ghoul evreninde ev sevdiği karakterin Suzuya olduğunu söylemişti. Ishida hayranı olduğu mangakayı onurlandırmak için en sevdiği karakteri şahlandırıyor olabilir. Eğer böyle bir düşüncesi varsa, Suzuya'yı biz daha çoook görürüz.

Röportajın linkini de vereyim de tam olsun: http://chiggix.tumblr.com/post/145336753292/%E5%86%A8%E6%A8%AB%E7%BE%A9%E5%8D%9A-%E7%9F%B3%E7%94%B0%E3%82%B9%E3%82%A4-%E7%89%B9%E5%88%A5%E5%AF%BE%E8%AB%87-%E5%B0%91%E5%B9%B4%E3%82%B8%E3%83%A3%E3%83%B3%E3%83%97

Eğer "Anlayamıyoruz. Türkçesi lazım" derse birkaç kişi, Türkçe'ye de çeviririm. Ancak demezse çevirmem. İşim gücüm mü yok ayol?


Şimdi manganın sayfalarını bilgisayarıma yüklerken fark ettim. TG severlerin çoğu, karakterlerin kişiliklerine ve başlarına geleceklere-gelenlere göre dönem dönem bazı tarot kartlarını simgelediklerini biliyor. Daha önce bir-iki incelememde bahsettiğim gibi, Suzuya'nın tokaları bizim çıgın dedektifi sembolize ediyor. Normalde X III şeklidne duran tokaları değişmiş, XX olmuş. X III tarot kartlarından "Ölüm"ü sembolize eder. XX ise "Mahkeme". tarottaki ölüm, ölme anlamına gemez. Bir dönemin bitişi ve yeni bir dönemin başlangıcını simgeler.

Mahkeme kartı ise, genel olarak son günde ölüp yeniden dirilenleri temsil eder. Son yargıdır, yeniden doğuştur. Suzuya'nın  durumunda bunu "yeniden doğuş"a yormak pek mümkün. Suzuya, Arata'nın kakujasıyla birlikte bambaşka bir levelda şu anda Daha karanlık ve bu nedenle de daha korkutucu. Ben size diyeyim, bu yen Suzuya'dan çok hikaye çıkacak bize. Ishida çok derin incelemiş bu karakteri. Uçmaya filan da başlamış. İnsanlara bile power up yaptırıyor Ishida. Hey maşallah!

Tatara tarafında neler olup bitiyor çok merak ediyorum. O kakuja görünecek Tatara Efendi! Artık ağız yerine gagan mı var neyin var bir göster yetti gari!

Ben taa insan zamanlarından çok severdim Takizawa'yı. Ghoul olunca daha da bir sevdim. Tasarımı en başta mükemmel olmuş. Hele hele kurallara bu denli önem veren, kendini kurallara göre şekillendirmiş olan bir karakterin ghoul olunca kural mural tanımaması, nasıl göründüğüne, yaptığının iyi veya kötü olup olmadığına bakmadan, yalnızca canı istediği için yapması müthiş! Akira ölmez zaten. ümğünü sıkmış bizim Takizawa ama Amon kurtartptrrf aaa Amon'u unuttum bi sn

AMON NEREDE? LEAKLERDE BİLE AMON ÇIKACAK DENDİ. HALA ORTALIKLARDA AMON YOK. İN MİSİN CİN MİSİN BE ADAM? NE ÖYLE NAZLI GELİN GİBİ BİR GÖRÜNÜP BİR SAKLANMALAR? MOR MENDİL AT BARİ DE BİR ÜMİTLENELİM BİR ŞEY YAPALIM

Ama hissediyorum. Amon geliyor. Yakında, çok yakında! Dı nı nı nı nııın!

Son sahnede, Takizawa'nın gözlerinden yaşlar boşalıyor. Burnundan da kan akıyor. Şimdi blogumun okuyucuları arasında yaşı küçük arkadaşlar olduğu için çekinerek yazıyorum bazı şeyleri. Özellikle Ishida'nın, Uta'nın eşcinsel olduğu hakkında yaptığı göndermeleri bilerek yayımlamadım misal. Ancak belirtmeliyim, bu bir seinen manga. Genel okuyucu kitlesi üniversite-ünviversite mezunu olanlara hitap ediyor. O nedenle "Aa maa" demeyin. Dalıyorum ben olaya; tek bir karede üzerindeki tüm toplumsal baskılardan kurtulmuş olan Takizawa'nın yeni halini apaçık bir biçimde görüyoruyoruz. Sürekli onu geçen Akira'ya karşı duyduğu kırkançlık ve onu bir türlü geçememe-baskılayamamanın verdiği eziklik görüldüğü gibi ağzından burnundan patlamış durumda. Akira'yı boğazlamaktan aldığı zevkin tarifi yok. Ishida kenarlarda oynamayı seviyor. Ancak popüler bir manga çizeri olduğundan daha da ileri götürmeyecek Takizawa'yı ve muhtemelen Amon gelip Takizawa'nın sağ kolunu kesecek. Sağ kolun kesilmesi, diyeti temsil eder. Aynı Haise Sasaki'nin ve Jaime Lannister'ın başına gelenler gibi, günahların bedelidir. Tabii bu sembol çok eski çağlarda özellikle cinsel suçlar işleyenlerin -ve bazen de hırsızların- bu şekilde cezalandırılmasına dayanıyor. Bu diyet sembolünü daha birçok kurguda görebilirsiniz. Aynı şekilde Takizawa büyük ihtimalle Akira'ya ve lüp lüp götürdüğü diğer insanlara yaptıklarından ötürü cezalandırılacak. İlla böyle olmak zorunda değil ancak Takizawa'yı durdurabilecek bir güç gerekli ve kendisiyle boy ölçüşebilecek tek adamımız Amon. 
QuickEdit

You Might Also Like

Hiç yorum yok

Infinyteam