Siz de benim gibi güneşi sevip sayanlardansanız, hala kurtulamadığımız şu kış günlerinde içinizi ısıtacak bir anime önereyim size. Her şeyden önce diyeyim; bu bir film. Yani onlarca bölümden oluşmuyor. İnsanın tadı da damağında kalıyor biraz bu sebepten. Benim benzettiğim animeleri de sıralayayım, öyle geçeyim anlatmaya: Higashi no Eden Sword Art Online Grimgar Gatchaman Crowds Kyosou Giga C: The Money, Soul and the Possibility Control Yukarıda saydığım animelerin çoğu sanal bir dünya ve distopik bir atmosferle alakalı. Summer Wars'ta bunların hepsi, üzerine bir de Japon kültürü ve aile bağları -daha çok sorgulansa da- var. Bilgisayar oyunları, sanal alem, virüsler, kendi kendini geliştiren, kontrol edilemez AI (yani yapay zeka) seven, Madhouse stüdyolarını sayan var ise eğer Summer Wars'ü hiç düşünmeden izlesin derim ben. Bakemono no Ko , ve Toki o Kakeru Shojo fimlerinden tanıdığımız Mamoru Hosoda'nın yönetmenliğini yaptığı bu macera dolu f
Tokyo Ghoul:re 113. Bölüm İnceleme: http://www.sutunc.com/2017/02/tokyo-ghoulre-113-bolum-inceleme.html Geçen bölümün incelememde Mutsuki'nin Haise'ye dönğşen Uta'yı bıçaklamaya devam ederse artık çizgiyi aşmış olacağını, TG severlerin zaten mesafeli durdukları Mutsuki'den toptan nefret edeceklerini söylemiştim. Ablamız benim tahminlerimi de geçerek tümden kayışı koparttı. Amerikan filmlerinde sıkça işlenen "dominant sayko kadın" haline büründü. Haise'ye karşı hep bir zaafı vardı Mutsuki'nin ancak yani ne bileyim böylesine manyak olduğunu bilmiyorduk tabii o zamanlar. Manyağı geçtim, bildiğiniz tehlikeli. Touka'nın yüzünü hafızasına kazımış. Yine bizim şapşallar -yazar burada Kaneki ve Touka'dan bahsediyor- kavuşamayacaklar. Mutsuki Touka'yı alır. Ama Touka'nın da arkası sağlam. Bilemedim şimdi. Berabere oynayın siz. Bu bölümün en büyük sorusu "UTA'YA NE OLDU?" idi. Hala yaşıyor mu? Yüzünü suratındaki kagune
Anime gruplarında SAO ve SNK postları görmekten bıktınız mı? Anime izlemeye yeni başladınız ve işi başından sıkı tutmak mı istiyorsunuz? Yaşnız ilerledi ve "atık şu anime külliyatını bir öğreneyim" mi diyorsunuz? Dıt dırı dııı dı dııııt!!! İşteeeeee Su Tunç'tan bir amme hizmeti daha! Koskoca bir tarih 10 animeye indirgenemez ancak yine de günümüz anime ve mangalarının feyz aldığı, sık sık göndermeler yaptığı animeleri derleyeyim dedim. Hem de böylece hele ki orta okul veya lise öğrencisiyseniz ortamlarda havanız olur. "Ağğbi o anime 1990 yapımı ABC animesine gönderme yapıyor yeaaa. İzlediniz mi ABC'yi? Çok kral animedir ama maalesef bizim nesil bilmiyor işte. Varsa yoksa SAO, Naruto, Re: Zero filan yeaaa" dersiniz. Sırrınız benimle güvende, hşşşşttttttt ^.^ 10) Kiseijuu sei no Kakuritsu (Parazyte the Maxim) Mangası 1988-1995 yılları arasında yayımlanan, Tokyo Ghoul ve Shingeki no Kyojin tam anlamıyla "patladıktan"
Sui Ishida sensei'nin fotoğrafı aşağıda! Tokyo Ghoul:re 112. Bölüm İnceleme: http://www.sutunc.com/2017/02/tokyo-ghoulre-112-bolum-inceleme.html 19 sayfada ne kadar çok şey gelişti. Bu kadar malzemeyle 4. sezon da çıkar, bensize diyeyim. Haiseli bölümler bir sezon eder zaten. E, Kaneki'nin ghoul ingestivator olduğu zamanlar da 1 sezon. Ay oldu mu size 5. sezon? Tabii bunları tost yapıp 2 sezona indirmeyi başarırlar bir şekilde ancak yaptkları şey hakkıdna gerçekten "başarı" diyeiblir miyiz,o ayrı tabii. Studio Pierrot animesini yaptığı sürece benim içim rahat etmeyecek, hayır. Kaneki bu bölümde yine Kanekilik yaptı. Geçen bölümlerden birinde Urie'nin öne çıkmasının Kaneki'nin villain veya "acımasız" olma ihtimali olmadığı için gerçekleştiriğini belirtmiş, bunu da ayrıntılaryla açıklamıştım. Sensei de aynı düşünceler içerisinde, orası kesin. Değişmez bu çocuk anacım. Ona şevkat gösteren, iyi davranan herkese karşı zayıf. Onlara minnet
Merhabalar! Bahçeşehir Üniversitesi, Tasarım Atölyesi Kadıköy ve Kadıköy Karikatür Evi'nde gerçekleştirdiğimiz söyleşiler derlenip toparlanıyor ve bir atölyeye dönüşüyor! Atölye tamamen ücretsiz. 6 hafta boyunca sürecek. İki grup ile ilerleyeceğiz; birincisi 22 Şubat Çarşamba günü 18:00'de başlayacak ve gençler için olacak. Diğeri ise 26 Şubatta başlayacak ve daha çok lise öğrencileri için olacak.Yaş aralığına siz çok önem vermeyin yine de. Yetkililer esnek davranıyor. Bir de ikinci kısmı olacakmış bu kursların. Ben de bilmiyordum :D :D O da Nisan ayının başında başlayacak ve yine 6 hafta sürecek. Atölyede tabletten değil -e, herkeste tablet yok- kağıt üzerinden manga çizmeyi öğrenecek ve tüm katılımcılarla birlikte sıfırdan bir manga kurgulayacağız. Bir önceki söyleşimizde tüm katılımcılarla birlikte hikayemizin ana karakterine, mangamızın hangi türde olacağına bile karar vermiştik. Hangi manga türüne göre kurguyu nasıl ilerletmek gerektiği konusu ise bende ola
80'li ve 90'lı yıllarda doğanları etkisi altına alan J-pop (Japanese pop) gruplarıyla tanışın. Nedir şu Japon pop kültürü? Bir önceki yazımda J-pop, yani Japon Pop'un bugünlere nasıl geldiğinden bahsetmiştim. Şimdi de kronolojik sıralamaya uyarak J-pop gruplarını inceleyeceğim. J-pop K-pop çekişmesi Son dönemlerde popülaritesini gitgide artıran K-pop (Kore Pop) ile karşılaştırınca J-pop'un zayıf kaldığı düşünülmesin. J-pop hâlâ tüm Asya endüstrisini elinde bulunduruyor ve yıllardır pastadan en büyük payı kapıyor. Bunda J-pop'un yalnızca boyband - girlband anlayışıyla hareket etmemesinin büyük etkisi var. Anime müzikleri ve vocaloidler - zamanında Hatsune Miku ile ilgili bir yazı yazmıştım - de işin işine karışınca J-pop devasa bir yaratığa dönüşüyor. Tarihin ilk J-pop şarkısı Birçok müzik eleştirmeni J-pop'un temellerinin taaa 1960'larda, jazz ve new wave - politik sorunlarla boğuşmaktan kafasını kaldırmaya mecali olmayan ülkeler dış
ŞU SAATTE UYANDIM :( Tokyo Ghoul:re 111. Bölüm İnceleme: http://www.sutunc.com/2017/02/pek-muhterem-ghouldaslarm-isteee.html Kendimi haftasonundan istifade sabaha kadar lol oynamış bir liseli gibi hissediyorum. Tavuk gibi erkenden uyurum normalde. Saiko'nun dönüşüe denk geldi işte. Size bir iyi bir de daha iyi haberim var! (İşte ben de böye bir bloggerm, okuyucularımı üzmeyi sevmem hiç. Varsa yoksa laylaylay) İyi haber malumunuz, Saikomuz canımız cicimiz geri döndü! Senseinin damar damar üstüne giden bu karanlık kurguda biraz olsun rahatlatma amacıyla kullandığı Saiko yine bizi üç drt yaşında markete gidince koşa koşa bahar kokulu Yumoşların kapağını açıp koklamışız gibi geldi. Valla sizi bilmem ama benim açımdan markete gitmek sırf şu kapak koklama olayı yüzünden çok eğlenceliydi. Market kaos, çikolatalar şekerlemeler, işte ghoullar ajanlar filan çok ya kurguda öyle bir benzetme yapayım dedim çok saçma oldu ay tamam yazmyorum bıraktım :((((((
Nevi şahsına münhasır Japonların yine kendilerine özgü pop müzik anlayışı: J-pop Japonlar ve pop müzik Adını "Japanese pop"tan alan J-pop kültürü ile ilgili yazmayı teee ne zamandır istiyordum. Hakkında araştırma yaptıkça, tek bir yazı ile yetinemeyeceğimi görüp ikiye ayırmaya karar verdim. Bu yazımda J-pop'un tarihine ve genel özelliklerine değineceğim. Sonrakinde ise J-pop şarkıcı ve gruplarını tanıtacağım. Hatta hızımı alamazsam J-rock, J-hip-hop ve kawaii metal'e de geçiş yapabilirim. Sakının kendinizi. J-pop'ın kısa tarihi 1980'lerin başında filizlenen, 90'larda ise rayına oturan J-pop ilk olarak The Beatles, The Rolling Stones, Bon Jovi gibi Amerikan gruplarını örnek alarak - aslında bayağı bayağı taklit ederek - başladığı yolculukta uluslararası alanda sağlam bir yer edinmeyi başardı. 80'ler ve 90'lardaki taklit 2000'lerde yerini Japonya'ya özgü, ilginç bir pop müzik kültürü ne bıraktı ve ortaya bugünkü J-pop çıktı.
