Death Note Netflix Film Kritiği

Başlık çok ciddi duruyor ancak ben o kadar ciddi yazamayacağım çok afedersiniz ağsdkasşlda. OLM BU FİLM NE? Oldu olacak orijinal Death Note'u Educatedear'a remixletseydiniz ortaya Ablalar gibi efsane bir şey çıkardı. Bu kadar da para çar çur edilmezdi. Filmin adının Death Note olması sebebiyle izledi herkes zaten. Eğer film "Canı sıkılan Amerikan ergenlerinin bir halta kalkışması"  türü bir isimle piyasaya sürülseydi kimse gitmezdi.

İlk eleştirim tabii ki Yagami Light, nam-ı diğer Kira'ya; olm o saçlar ne? Hadi, oyuncu seçimleri yayımlanınca dedik "Çocuk biraz pısırık gibi ama belki çok iyi oyuncudur, önyargılı olmayalım." Anam! Daha da beter oldu. Hele o Ryuk'u gördüğü sahne ne allasen? Light'ın Ryuk'u gördüğü an yüzüne hafif bir gülümseme kondurup: "Ben de böyle bir şey bekliyordum zaten," demesi mi yoksa Imerikın Kira'nın kümese dalan tilkiyi görünce kaçışan tavuklar gibi sağa sola yardırması mı? Bir de çığlık attı Allahsız kulaklarım o günden beri doğru düzgün duymuyor.



Death Note dramasında da Light anime ve mangasında olduğu kadar alfa bir tip değildi. Yine de Masataka Kubota (Ken Kaneki'yi de oynuyor kendisi) o karakter değişimini o kadar iyi yansıtmıştı ki sonunda bildiğiniz soğukkanlı, ne istediğini bilen bir Kira ile karşılaşmıştık. O dizide de arada bir Kira çoğafedersiniz bala böte olaylardan sıyrılıyordu. Ancak bu film aşmış kudurmuş. Kira'ya sarı ibibiği yapıştırıp sümsük hale getirince mecbur Misa'yı "the evil one" yapmışlar. O zaman oraya femme fatale bir kız koyun, tipi sevimli olsun ancak böcürt diye dönebilsin. Yuno Gasai gibi bir manyak olsun. İfrit çıksın kızın içinden. O kadar ileri gidemiyorsa gitsin menemene soğan koysun ancak yapsın devilish bir şeyler! Eh be! Misa da olmamış.


L'e geldi sıra ama benim çoktan tepem attığından Allah yarattı demeyip verip veriştireceğim. "Siyahi L olur mu?" dedik, "Bu whitewashing'i de aştı youahhah!" dedik ancak ben yine de umutluydum L'den. Kra ve Misa'dan bir cacık olmayacağı belliydi çünkü kafadan. Ne oldu peki? O da hüsran! L bildiğiniz figüran olmuş. O atipik hareketler çocuğun üzerinde emanet durmuş. Interpol filan övüyor ediyor ancak bir cacığını da göremedik herifin. Her ailede bulunan o garip, sümüğünü kimsenin bakmadığını sandığı anda masanın altına sürten, hafif eblek kuzene benzetmişler gül gibi çocuğu.



Amerikansınız, anlıyoruz. İlla ezik çocuk, güzel kız, kızın aşık olduğu piç herif ve gerizekalı bir aile babası bulunmak zorunda. İllüminati mi zorunlu kılıyor bunlara nedir ama bu kadro fiks geliyor zaten. Ama ya el insaf bütün karakterler de mi analitik düşünme yeteneğinden yoksun olur? Bir de open ending ile bitireyim derken iyice sıvamaları ve gülünç hale gelmeleri çok kötü olmuş.



Senaryonun da alakası kalmamış tabii orijinal haliyle. Bakın, halihazırda başarılı olmuş bir işi yeniden uyarlamanın bir artı bir de eksi yönü vardır; artı yönü, o iş tuttuğundan tezek de çekip koysanız ismi önceden duyulduğu için izlenir. Ancak kalkıp gidip gerçekten tezek koyarsanız da sonraki yapımlarınızda kimse suratınıza bile bakmaz. Hele ki senaryoda böyle majör değişiklikler yapıyorsanız çok daha iyi, çok daha orijinal hamleler yapmalısınız ki "Değiştirmişler ama bu hali de fena olmamış," densin. Ben ise oyunculara da, ne idüğü belirsiz senaryoya da tek bir şey diyorum; PES!