-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Anarşizmi Hollywood'la Tanıştıran Film: V For Vendetta


Remember, remember

the fifth of november





Diye başlar film. Tarih 5 kasım 1605'tir. Guy Fawkes, İngiltere'deki o ünlü Parlamento Binası'nı havaya uçurmaya niyetlenir ancak barut alev almaz. Yakalanır ve idam edilir.

"Bu maskenin altında bir fikir var Mr. Creedy ve fikirlere kurşun işlemez" => bu da filmin sonundaki mesaj dolu quote.



V For Vendetta'nın çizgi romanı ve filmi arasında  dağlar kadar fark var. "V" nin asıl yaratıcısı Alan Moore, filmin senaryosunu gördükten sonra fiyasko olarak değerlendirmiş, onun anlatmak istediğinden çok uzaklaşmış, Hollywood'a adapte edilmiş bir senaryo olduğunu söylemiştir. Doğruya doğru şimdi! Olaylar filmde de çizgi romanda da bambaşka ilerliyor. Filmde, senaryoda açık kalmış yerler çizgi romanında kemik olaylar olarak gözüküyor. Bundan olsa gerek, Alan Moore, film versiyonunda kendi adının geçmesini istememiş. Kendi çocuğu olarak görmemiş "V"'yi.


--spoiler--
 V,'nin maskesinin arkasındaki yüzü film boyunca görmüyoruz.Ancak,  yirmi sene önce ( çizgi romanda beş)  götürüldüğü Larkhill Toplama Kampı'nı havaya uçurduğu için bütün vücudu yanık.
--spoiler--

Filme dönersek; yıl, iki bin yirmiler. Amerika, Ortadoğu ile başa çıkamamış. Terör İngiltere'ye de yayılmıştır. Ülkenin en büyük su arıtma tesisi kirletilmiş, St.Mary's adlı bir olayda bir okul dolusu çocuk radikallerin yaydığı salgın bir hastalık sonucu öldürülmüştür. Ayrıca İrlanda ve İskoçya'ya da müdahale edilmiş ve yüzlerce kişi ölmüştür. 

Bu sırada, Muhafazakar Parti'nin başkanı Mr. Sutler ( çizgi romanda Susan) halkın bu paniğinden faydalanıp çok büyük bir çoğunlukla iktidara gelmiştir.Bundan böyle Sutler'ın diktatörlüğü başlamıştır.

Bir anda, göya virüs yayarak ve şiddet eylemlerinde bulunarak İngiltere halkından olan binlerce kişiyi öldüren teröristler suçlarını itiraf etmişler ve asılmışlardır (!) St.Mary's de öldürülen çocuklar adına bir anıt yaptırılmıştır. Halk korkuyla bastırılmış, sokağa çıkma yasağı koyulmuş, yiyecekler, içeçekler ,kitaplar, müzikler yasaklanmıştır.

Buna rağmen İngiltere halkı için Sutler ve ekibi kurtarıcılardır. 

Muhafazakar Parti'nin en önemli üyelerinden, Irak, Kuzey Irak ( kürdistan) ve Afganistan'da bulunmuş eski bir asker, ülkede teröristlerin yaydığı ve binlerce kişiyi öldüren virüsün ilacını bulan ilaç firmasının ortaklarından birisi ve devlet televizyonunun en çok izlenen programı "Halkın Sesi" nin sunucusudur.
(adını hatırlayamadım affola ) 

Müslümanlar, gayler, lezbiyenler, kısaca "ötekiler" yok edilmesi gereken mahlukatlardır. Evet, böyle bir şeyin Muhafazakar Parti' den beklenmemesi zaten çok garip olurdu.

Ancak, her etkinin bir tepkisi vardır. Her ideolojide ve yönetimde mutlaka bir karşı-dönüş yaşanır. Elbette İngiltere halkının bir bölümü isyan etmiştir ancak askeri gücü elinde bulunduran Sutler, onları susturmasını iyi bilmiştir.



                 "Birleşmeden doğan güç, güçten doğan sadakât."
        (diyor fotoğrafta Muhafazakarlar.)

Hikayemiz erkek kardeşi St. Mary's Olayı'nda, okuldayken ölen, bunun üzerine anne ve babası siyasi çatışmalara giren ve annesi gözlerinin önünde dövülüp, kafasına çuval geçirilip götürülen, beş sene boyunca yetiştirme yurdunda kalmış bir kız,Evey ile, Muhafazaklarların kendi elleriyle yetiştirdikleri bir adamı konu alıyor: "V" yi.

"Onların insanlara ve bana yaptıkları canavarcaydı." diyor V.
"Ve bir canavar yarattılar, seni."diye cevap veriyor Evey.

Doğruya doğru şimdi (:

V, 5 Kasım günü Adalet Sarayı'nı havaya uçuruyor. Hükümet bunu televizyon haberlerinde bilinçli bir "yıkım" olarak gösterse de, devlet televizyon binasını ele gerçien "V" asıl vermek istediği mesajı veriyor: "Bu halkın kaybettiği umudu kazanmaya ihtiyacı var." "Seneye 5 Kasım gününde Parlamento Binası'na gidelim ve bunu gösterelim." diyor.

Kendi elleriyle teslim olmuş insanlar için bu kadar uğraşmaya değer mi? Olumlu sonuç alma ihtimali nedir bundan ? Tabii Türkiye şartları düşünüldüğünde bana pek mümkün gibi gözükmüyor ancak V kararlı, sonucu ne olursa olsun. Uyanış gerekli. "Binalar sadece sembollerdir ." sözünü o söylemiyor mu?

V,sırayla insanları öldürüyor. Bir amacı var ve bunu ne olursa olsun yerine getirmeye kararlı. Öldürdüğü herkesin yanına nesli tükenmiş bir gül koyar. 


Öldürdüğü bir doktorun günlüğünden anlıyoruz ki, Larkhill Toplama Kampı'ındaki "ötekiler"den birisidir V. Çizgi romanda V'den bahçıvan olarak bahseder. Kim olduğunun söylendiği kızımları V kopartmıştır. Ancak filmde, güllerin nasıl ve nerede yetiştirildikleri bilinmiyor. Ayrıca V sanki toplama kampına gittiğinde geçmişini hatırlamıyormuş gibi veriliyor. Bir gay? Müslüman? Yahudi? Arap kökenli? Bilinmiyor..

Bütün normal dışı olan insanlar bu kamplara götürülüyor ve üzerlerinde deneyler yapılıyor. Asıl amaç, halkı Sutler'a yaklaştıran ,teröristlerin yaydığı(!!) hastalığı yaymak. Ancak panzehire de ihtiyaç var. O nedenle bu insanlar, hastalığa karşı direnç gösterebilen birisi çıkana kadar toplanıp, öldürülüyor (80.000 kişi) ta ki V numaralı hücrede yatan "V" mide kadar. O, yeni düzeni balatan ve insanların  Sutler'a bu derece sığınmasına neden olan kişi. Kanından ilaç yapılıyor ve Muhafazakar Parti'nin üyesi,Halkın Sesi'nin  ilaç firması köşeyi dönüyor. 

Evey..Çizgi romanda, kardeşi yok. Annesi, açlıktan ve kötü koşullardan dolayı hastalanarak ölüyor. Babası gençliğinde sosyalist bir grupta yer aldığı için yakalanıp öldürülüyor. Dokuma atölyesinde çalışıp orada kalan, on altı yaşında bir kız ve tıpkı diğer arkadaşları gibi o da fahişelik yapmayı deniyor. Ancak ilk gecesinde "parmaklara", yani polislere yakalanıyor ve tam tecavüze uğrayacakken V imdadına yetişiyor. Onu kendi yaşadığı Gölge Salonu'na götürüyor.

Çizgi romandaki Evey daha saftorik. Filmdeki Evey'e göre IQ seviyesi düşük gibi..
Tabii daha küçük olmasının da rolü vardır bunda bilemiyorum.

İnsanlar tutuklanıyor, kayıplar, öldürülenler, baskı... V hemen herkes için yeni bir umut oluyor ve İngiltere'de V nin maskelerini takıp soygun yapanlar, suç işleyenler ortaya çıkıyor. Tam bir Kaos!!


 V'nin Evey'e verdiği ders filmin en önemli olaylarından birisi." Hay anasını!" olmamak elde değil.

Anlatmıyorum sonunu bana ne!

Kıssadan hisse; evet, bilgili kesmin "Aman amanan arşiyi V For Vendetta'dan öğrenmiş bir genç daha!." sözlerine aldırış edilmeden izlenmesi gereken bir film. Çizgi romanı daha da bir okunmalı, evet!

QuickEdit

You Might Also Like

7 yorum

Adsız dedi ki...

çok güzel yazmışsınız..

Adsız dedi ki...

hollywoodun anarşizmle işi olmaz. yalnızca iyi polis kötü polis oynuyorlar

Adsız dedi ki...

Filmi izledikten sonra çok pis gaza geliniyor yalnız ya

Adsız dedi ki...

Alan Moore'un çizgiromanını okuyun

Burak Şahin

Adsız dedi ki...

bu tarz olayları kaç kez yedik acaba?

Adsız dedi ki...

haha. cidden kaç kez yemişizdir ya? insan bu filmi izleyince bi gaza geliyo ondan sonrası da gelmiyo zaten

Adsız dedi ki...

mükemmel bir filmdi.remember remember...

Infinyteam