-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Shingeki no Kyojin (Attack on Titan) 86. Bölüm İnceleme




Bu bölümü okuduktan sonra ayağa kalkıp saygı duruşuna geçtim ve Guren no Yumiya'yı (Op1) söylemeye başladım. Mükemmel! M-ü-k-e-m-m-e-l! Isayama'nın zekasına ve hayalgücüne diyecek tek lafım yok. Olayları üç boyutlu görme yeteneğine hayranım kendisinin.

Yıllardır beklediğimiz an 85'inci bölümde gelmiş, Eren ve Mikasa aynı anda Eren'in babası Grisha'nın hatıratının kapağını açmışlardı. Meğer bizim Beast Titan Eren'in ağabeyiymiş! Ay ben şok! Zaten Zeke'nin bir şekilde Yaeger ailesiyle bir geçmişi olduğu, Eren ile konuşmalarında bahsettiği, "İkimiz de Grisha'nın mağdurlarıyız" lafından belliydi. Ben -ve daha birçok kişi- Zeke'nin bu lafını Grisha'nın bir şekilde Zeke'ye veya ailesini zarar verdiği şeklinde yorumlamıştı. Tabii bu eyyorlama hala geçerli olabilir. Henüz hatıratta yazılanlar bitmiş değil. Paradi Adası'nda neler olup bitti, bu günlere nasıl gelindi hala bir sır.


Çizimlerdeki detaylar, haritalar, isimler, paralel bir evrende geçtiği hissi veren yepyeni bir öykü ve yepyeni karakterler; bu bölüm o kadar güzeldi ki Isayama'nı o her zamanki kurgyu yavaş ilerletme huyuna sövmeye dilim varmadı. Tutuldu kaldı.

Yine de uluslararası çapta faaliyet gösteren "hiçbir şeyi beğenmeme timi" bu bölümde de kusur buldu. Bölümle ilgili ilk olumsuz yorumlar genellikle "Çok daha farklı bir hikaye çıkmasını bekliyordum. Ana kurguya benzer bir öykü çıktı alttan" şeklinde oldu. O kadar katılmıyorum ki, bir yoruma bu kadar katılınılamaz. (Ne dedim ben şimdi?)  Grisha'nın anlatacağı öykünün ana kurgudaki boşukları doldurması ve daha da genişletmesi, dallandırıp budakandırması gerekiyordu. İşte tam da böyle oldu. Bildiğiniz fantastik bir roman okur gibi hissettim kendimi. Mare, Elodia, Paradi ile tanıştık. Yaeger ailesinin SnK dünyasının Yahudileri'nden olduğunu öğrendik. En önemlisi, dünyanın insanlarla oldu olduğu bilgisiydi tabii. Bizimkilerin küçük bir adada sıkışmış, dış dünyanın fıkır fıkır insan kaynadığı fikri hem üzünç hem de komik ama ne yaparsınız kader işte. Kuzey Kore havası hissetmedim de değil hani Paradi Island'da.


Mare Hükümeti'nin Paradi'ye "girme" istedği, bunun uğruna çocuklar yetiştirilmesi, çocuklarını vermeyi kabul eden ailelere normal statü verileceği vaadi vs. o kadar yerli yerinde işlenmiş ki, bir yerinden bir şey eksiltseniz, sağa sola yatıp duran Jenga kulesinden tek kalan bir parçayı çekmiş gibi olacak, yıkılıp kalacak kurgu. Her şey olması gerektiği gibi.


Eren bildiğiniz Grisha'ya çekmiş. Aynı kaz kafalılık, aynı düşünmeden atarlanmacılık. Ancak Zeke farklı gibi. Saç renginden de anlayacağınız üzre kendisi daha bir annesinin oğlu. Çok daha karmaşık bir karakter. Onu da anne-babası ve diğer Elodia yandaşları gibi Paradi Island'a süren neydi? Neden maymuna dönüştü? Dina Yaeger nerede? Bunların çoğunu Grisha Yaeger'in hatıra defterinden öğreneceğiz büyük ihtimalle. Ancak asıl ne olup ne bittiğini öğreneceğimiz kişi Zeke. Zeke'ninhikayesini, kimlerle yaşadığını, Elodia Revivalistlerinin hala hayatta olup olmadıklarını -ki öyle büyük ihtimalle. Anni Leonhardt da bu revivalistlerden ikisinin kızı olabilir pekala- çok merak ediyorum. Herhalde uzun bir zaman da etmeye devam edeceğim.



Yine de SnK evreninin genişlemesi beni çok sevindiriyor. Bu durum daha uzun süre devam edecek bir kurguyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. SnK popülaritesini hak eden az sayıda mangalardan biri. Bu nedenle el üzerine tutuyorum kendisini.


QuickEdit

You Might Also Like

Hiç yorum yok

Infinyteam