-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Kore'de Aşk Mevsimi Hakkında: Nasıl yazdım? Neden yazdım?





Eveeeet! Teee geçen sene kitabımın çıkacağından bahsetmiştim sizlere. Beni takip edenler, yayımlanan ilk kitabım olmasına karşın yazdığım -bir novellayı da sayarsak- dördüncü kitap olduğunu bilirler. Asıl çıkışı bilim kurgu ile bekleyenler çoğunluktaydı. Vallahi ne yalan söyleyeyim ben de bilim kurguyu önceden yayımlayacağımı düşünüyordum. Ancak işte evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor.


Kore'de Aşk Mevsimi, aslında bildiğimiz dram-romantik klasmanın bir kitap. Çoğunluğu Güney Kore'de geçtiği için ismi de Kore oldu dolayısıyla. Bu kitabı ben, tam da medya ajansında çılgınlar gibi çalışırken -gerçi hala çalışıyorum-, bir yandan bilim kurgu kitabımı bitirmeye uğraşırken, diğer yandan da Kadıköy Belediyesi'nde manga kurgu ve çizim dersleri verirken yazmaya başladım. Öyle, bir anda oldu. Bilim kurgu genişledi, çok şey değiştirdim, üçlemeyi büyüttüm. Artık benim kontrolümden çıkıp kendi başına hayatta kalabilen bir organizma haline gelmişti anlayacağınız. İşin içinden çıkamazken, işten kafamı kaldıramaz, blog yazılarımı ihmal ederken -sonra bayağı ara verdim, lazım ara lazımmm- bir anda her şeyi bıraktım. İşi bırakamadım tabii o gerekli, ekmek aslanın ağzında. Ama uğraşıp didinmeyi bıraktım ve kendimi çılgınlar gibi k-dramalara ve animelere verdim.

Ama ne vermek! Bir yandan izliyorum, diğer yandan da kafamda kurgu oluşturuyorum. Güney Kore dizilerinde tabii kanlı canlı insanlar var. O sebepten roman kurgusuna çok daha yakınlar. Oraya gitmek istedim, pılımı pırtımı alıp Seul'e gidip yerleşmek istedim. Eh, bu durum mümkün olmayınca da mecburiyetten hayal gücüm gelişti ve iki ay gibi kısa bir sürede Kore'de Aşk Mevsimi çıktı ortaya. Bilim kurguyu yazarken sürekli hissettiğim beyin zorlanmasının yerine kendi kendini yazan bir kitabım olmuştu. Yani, Kore'de Aşk Mevsimi o dönem için hayatımı kurtardı diyebilirim. İçimde kiraz çiçekleri açtırdı, ağlattı, neşelendirdi. Ama benim, yaşamayı istemediğim şu dünyadan kopup bambaşka bir hayata, kurguya geçiş yapmama imkan verdi.

Şimdi bilim kurgu duruyor. O kitap elbet tamamlanacak. Ben işimi yarım bırakmam. Ancak şu an son hızda bir cinayet kitabı yazıyorum. Bilim kurgu - romantik / dram ve cinayet çok alakasız ancak benim de yaşım genç. Kendi çizgimi bulana, "Hah, yerim burası," diyene kadar dilediğim gibi yazmak istiyorum.

Not: Bu arada, cinayet kitabı -savciyem yani, polisiye olur ya, bendekiler savcı- çok uzun oluyor ya. Onu dert edindim kendime şimdi de. 450 sayfa filan olacak ama manyak bi şey. Olmasa demem size öyle diye. Yazarken nefesim kesiliyo beyle kafayı bi kaldırıyorum bakıyorum 20 sayfa yazmışm. "Öeh diyorum öeh!" ve sonra devamını yazmaya koyuluyorum. Çoğheyecanlı.














QuickEdit

You Might Also Like

1 yorum

Unknown dedi ki...

Yaani kendinizi bu kadar övmenizle gözümden düştünüz bi anda. Neden mütevazı değilsiniz? İnanın bana daha samimi olurdu,daha çok içimizden gelerek okurduk kitaplarınızı.
“ Korede aşk mevsimi “ kitabınızı okurken kore dizisi izliyormuşum gibi hissettim. Sade ve naif bi dille yazmışsınız. Beğendim

Infinyteam