Şimdi hemen herkesin LYS sınavlarına veya finallere hazırlandığı/girdiği bu dönemde ben Bodrum'da keyif çatıyorum! Evett!!
Ama bir buçuk ay sürecek olan yaz okulum olduğunu söylersem bu kıskançlığınız geçer umarım.
Aslında tam Bodrum'da da değilim. Turgutreis desek daha doğru olur. On yaşımdan beri her yaz ikamet ettiğim Turgutreis.. Her renkten her çeşitten insanla tanıştığım sekiz yıl..
henüz 4. veya 5. sınıfa gidiyorken Yıldırımlar Apart Otel 'de kalıyorduk. Oradaki benim yaşıtım Türk kızlarla gene bizim yaşıtımız olan yabancı erkek çocukları beğenir kendi kendimize kavga ederdik. Hiçbirimiz gidip de tek kelime konuşmazdık ayrıca. Bizim dayılığımız birbirimizeydi :)
aradan yıllar geçti Su Tunç liseye başladı ama Turgutreis olduğu gibi kaldı. Eskiden atlı polisleri vardı çok cool bir şekilde sahil boyunca gezinirdi. Şimdi yok o. Ha bir de barlar sokapındaki en büyük bar olan Nutters yandı bitti kül oldu. Yerine çok güzel bir beach kondu. Onun dışında her sene gelen çalışanlar aynı, gelen turistler aynı.
Bodrum kadar hareketli olmadığı içindir belki her yaz aynı çalışanlar aynı turistler gelir apart tutarlar otele giderler barlar sokağında oturur içer eder dönerler.
Sakin, mutlikültürel bir kasaba!
La Blance.. Animatörlük yaptım, babamn yanında tek başıma aylarca takıldım. Çok mutlu zamanlarım da oldu, ağlamaktan bitap düştüğüm zamanlar da.. Hele ki animatör olarak çalışıyorken!
Ey sevgili La Blanche! Çoğu zaman sinirimi bozdun. Millet havuza girerken ellerinde biralar şakalaşırken barlarında takılırken ben senin üzerinden para kazandığın insanlara beach football oynatıyordum. ( ya da şeflerden azar yiyordum! )
Ama senin sayende insanları tanıdım La Blanche! Rus, İsrailli, Fransız, Kazak, Kırgı, Azeri, Lübnanlı, İranlı, İngiliz, Kuzey İrlandalı,İskoç, Belçikalı, Hollandalı, Gallerli, Alman, Polonyalı, Çek,Ukraynalı, Slovak insanları ve onların çocuklarını tanıdım. Ülkelerin çocuklarını nasıl yetiştirdiklerini gözlemledim. İyi arkadaşlar edindim. İnsanların birbirlerinin ayaklarını nasıl kaydırmaya çalıştıklarını göremediysem de sonuçlarıyla savaşmak zorunda kaldım. Böylece hayatımla ilgili kararları daha net verebilecek hale geldim :)
Her ülkenin çocuk yetiştirme şeklini de ayrı bir entryde yazmayı planlıyorum. Aylarca süren gözlemimi yazayım bir kenara da boşa gitmesin :)))
Ama bir buçuk ay sürecek olan yaz okulum olduğunu söylersem bu kıskançlığınız geçer umarım.
Aslında tam Bodrum'da da değilim. Turgutreis desek daha doğru olur. On yaşımdan beri her yaz ikamet ettiğim Turgutreis.. Her renkten her çeşitten insanla tanıştığım sekiz yıl..
henüz 4. veya 5. sınıfa gidiyorken Yıldırımlar Apart Otel 'de kalıyorduk. Oradaki benim yaşıtım Türk kızlarla gene bizim yaşıtımız olan yabancı erkek çocukları beğenir kendi kendimize kavga ederdik. Hiçbirimiz gidip de tek kelime konuşmazdık ayrıca. Bizim dayılığımız birbirimizeydi :)
aradan yıllar geçti Su Tunç liseye başladı ama Turgutreis olduğu gibi kaldı. Eskiden atlı polisleri vardı çok cool bir şekilde sahil boyunca gezinirdi. Şimdi yok o. Ha bir de barlar sokapındaki en büyük bar olan Nutters yandı bitti kül oldu. Yerine çok güzel bir beach kondu. Onun dışında her sene gelen çalışanlar aynı, gelen turistler aynı.
Bodrum kadar hareketli olmadığı içindir belki her yaz aynı çalışanlar aynı turistler gelir apart tutarlar otele giderler barlar sokağında oturur içer eder dönerler.
Sakin, mutlikültürel bir kasaba!
La Blance.. Animatörlük yaptım, babamn yanında tek başıma aylarca takıldım. Çok mutlu zamanlarım da oldu, ağlamaktan bitap düştüğüm zamanlar da.. Hele ki animatör olarak çalışıyorken!
Ey sevgili La Blanche! Çoğu zaman sinirimi bozdun. Millet havuza girerken ellerinde biralar şakalaşırken barlarında takılırken ben senin üzerinden para kazandığın insanlara beach football oynatıyordum. ( ya da şeflerden azar yiyordum! )
Ama senin sayende insanları tanıdım La Blanche! Rus, İsrailli, Fransız, Kazak, Kırgı, Azeri, Lübnanlı, İranlı, İngiliz, Kuzey İrlandalı,İskoç, Belçikalı, Hollandalı, Gallerli, Alman, Polonyalı, Çek,Ukraynalı, Slovak insanları ve onların çocuklarını tanıdım. Ülkelerin çocuklarını nasıl yetiştirdiklerini gözlemledim. İyi arkadaşlar edindim. İnsanların birbirlerinin ayaklarını nasıl kaydırmaya çalıştıklarını göremediysem de sonuçlarıyla savaşmak zorunda kaldım. Böylece hayatımla ilgili kararları daha net verebilecek hale geldim :)
Her ülkenin çocuk yetiştirme şeklini de ayrı bir entryde yazmayı planlıyorum. Aylarca süren gözlemimi yazayım bir kenara da boşa gitmesin :)))
Hiç yorum yok
Yorum Gönder