-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Grbavica


Grbavica: The Land of My Dreams

Türkçe'ye Esma'nın sırrı olarak çevirilmiş olsa da, Grbavica Bosna Savaşı'nın en yoğun olarak yaşandığı bölgelerden birisi. Filmin bu adı almasındaki başlıca etken de bu.

Film aslında Doğu Avrupa, özellikle Balkanlarda çekilen filmlere aşina olan isnanlar için çok farklı bir bakış açısı veya kurgu sunmuyor. Ancak üzerinden yirmi yıla yakın zaman geçmiş olmasına rağmen izlerinin halen en derinden hissedildiği savaş hakkında yapılan en güzel filmlerden birisi olduğunu söyleyebilirim. Angelina Jolie gelip de bu topraklar hakkında bir film yapmaya karar vermeden, yani ABD elini atıp zaten kanla kirlenmiş olan bu toprakların sularını daha da bulandırmadan önce, Grbavica çok daha  önce çıkıyordu diyebilirim.

Günümüz Bosna'sında geçen olay bir anne ve kızın hikâyesini anlatıyor. Kocasını Bosna Savaşı'nda şehit eden ( Boşnakça'da da "şehit" denilmesi dikkatimi çekti) Esma tek başına kızına bakmaya çalışır. Biryandan kızının ergenliğiyle, bir yandan da garsoon olarak çalıştığı gece kulübündeki insanlarla uğraşan Esma, gece kulbünün sahbinin korumasıyla bir aşk yaşamaya başlar. Uzaktan, zararsız bir aşktır bu. Bir yandan da kızını geziye gönderebilmek için 200 euro aramaya başlar (Euro mu kullanılıyor onu anlayamadım açıkcası. Çeviren Euro yazmış oraya.) Patronundan ister ancak patronu onunla ilgilenmez. Derken okuldan şehit çocuklarından gezi parasını indirimli olarak alınacağı, bunun için de babalarının ölüm belgelerinin getirilmesi istenir. Annesinden babasını ölüm belgesini isteyen Sara, bu sırada annesinin geçmişi hakkında çok önemli şeyler öğrenecektir.

DVDyi elime aldığım anda filmin sonunun nsıl biteceğini anladım. Zira Bosna topraklarından son yirmi yıldır değişik konulu filmler çıkmamakta. Gene de işlenişini merak ettiğimden dolayı filmi aldım. Almanya, Avusturya, Bosna o bu şu ülkelerin destekleriyle hazırlanmış bir film. Savaş döneminin açtığı yaraları ve savaşta yer alan komutanların kendilerini bir biçimde akladığını, olanın gene halka olduğunu anlatan, güzel bir film. Acıtasyona kesinlikle yer verilmemiş olması da ayrıca takdirimi kazanmasına sebebiyet verdi.

Bu arada, Sara annesine neresinin babasına çektiğini sorduğunda annesi Sara'ya "Saçların." yerine "Gözlerin." deseydi, Sara filmin sonunda saçlarını kazımak yerine gözlerini mi çıkaracaktı? Merak ettiğim olay budur.

Su Tunç
QuickEdit

You Might Also Like

Hiç yorum yok

Infinyteam