-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Le Fate Ignoranti




Le Fate Ignoranti, yani Cahil Periler Ferzan Özpetek'in yaşına göre erken gelen başyapıtı. Tabii Cahil Periler'in devamında da son derece güzel filmler çekti ama bu film, işte bu film, yani bu film... Neyse ben bir şey demiyorum siz anlayın.

Aslında Freud'e bir baş kaldırış var Özpetek'in filmlerinde. Bunu Serseri Mayınlar'da da görmemiz mümkün. Hani dünyada iki temel içgüdü vardır; seks ve şiddet. Bunu dışıdnakiler de yalandır. Anlayışiına karşı çıkan filmler onunkiler. Bu isyanın, iki insanın birbirini yalnızca soylarının devamı için idtedikleri gerçeğine olan başkaldırının ele alınış biçmi de son derece ilginç bu fimlerde. Neden mi? Çünkü Le Fate Ignortani'de artık başımıza kakıla kakıla anlatıldığı gibi "aşk" denilen şeyin bedenden çok daha öte olduğunu söylüor Özpetek. Özpetek'in sinemasından şöyle böyle haberdar olup, filmlerini ve filmlerindeki karakterlerini eşcinsellik üzerinden yürüttüğünden haberdar olanlar onun bu "beden üstü aşk" düşüncesini bir çeşit normalleştirme olarak düşünebilirler. Ama işte burada Özpetek sineması ayrılıyor. Neden mi? Çünkü Le Fate Ignoranti'de de, diğer filmlerde de gördüğümüz üzere karakterlerimiz zaten gay. Bu ne Freud'ün düşüncelerine başkaldırış ne de başka bir şey. Onlar öyle oldukları öyleler. Asıl baş kaldırış, bu kahramanların, eşcinsel olmalarına rağmen ruhen başka bir kadına aşık olmalarında. Bu tespitimi altın  harflerle yazıp duvarıma asmak istiyorum.  yaşasın ben!

Cahiler Periler'deki aşk da bugüne kadar gördüğüm en güzel aşklardan birisi. Bilemiyorum neden, bu adam -yani Ferzan Özpetek- ne acıtasyon yaparak, ne de sağa sola büyük felsefik sözcükler sıkıştırarak etkiliyor insanları. Filmin gelişimi, Michele'nin (Stefano Accorsi) kendi içinde yaşadığı ikilem, (ikilemi kısaca özetlemek gerekirse:" La ben eşcinsel değil miyim? O zaman nasıl oluyor da rahmetli sevgilimin karısında aşık olabiliyorum?"), hikayeleri güçlü ve bir o kadar da eğlenceli yan karakterleriyle bu film bende 10 üzerinden 8.5 rahat aldı. Belki daha da fazla alabilir. Yediden yetmiş yediye izlenmesi gereken bir film. Bence dünayda izlemeyen kalmamalı bunu. (Afirika'dakiler hariç tabii. Can derdinde adamlar. İzleyin desek yüzsüzlük olur...)


Su Tunç
QuickEdit

You Might Also Like

Hiç yorum yok

Infinyteam