-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Anime / Manga Önerileri 4: Code Geass


Tür: Bilimkurgu, aksiyon, macera, shounen


Eveet! Geldik "Anime / Manga Tavsiyeleri" bölümünün mangası olmayan, yine de otaku camiasında ünlü mü ünlü bir animesine; Code Geass. 

Lelouch Lamperouge ismini daha önce bir yerden duymuş, ancak bu arkadaşın kim veya neci olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. İşte bu ünlü ismin kaynağı bu dehşet anime.

Aynı Attack on Titan ( Shingeki No Kiyojin) ve Death Note (Desu Noto) gibi, Code Geass da normalde anime izlemeyenler tarafından çok sevilmekte. O yüzden "Ay ben sevmemm çizgi film" deyip de kenara çekilebileceğiniz bir yapım değil Code Geass. Özellikle de strateji oyunlarını ve beyin jimnastiği yapmayı seviyorsanız doğru adrestesiniz. He, distopyalarla, bilim-kurguyla aranız yoksa sizi Noragami hakkındaki yazıma yönlendirebilirim. Çünkü bu -Code Geass- ve bundan sonraki -Psyco-Pass- yazılaarım hep distopya / bilim-kurgu türünde animeler olacak.

Löluş ve C2 aynı mekada savaşırken

İşte geldik Code Geaas nedir, ne değildir kısmına;

İcat ettikleri mechalar (içine girilip savaşılan robotlar işte, anlayın aaaa) sayesinde hemen hemen tün dünyayı egemenliği altına almış olan Brittania İmparatorluğu'nun yükselişte olduğu dönemdeyiz. İleri bir tarih değil hem de; 2010'lu yıllar, ama paralel evren. Bizim bu korkunç büyüklükteki Britanya İmparatorluğu ne yapsa beğenirsiniz?? Böyle tüm ülkeleri robotlarıya ezip geçip bir de bu ülkelerin isimlerini ve tarihlerini hiçe sayarak onları 1 - 2- 3 gibi numaralandırmış! Yaaaa! E, hal bu işte, hikayemiz de 11. ülkede, eski Japonya'da geçiyor. Halkına artık "On birler" denilen Japonlar, Britanya'nın teknolojisine (nasıl olduysa Caponlarınkinden yüksek teknoloji geliştirmişler) yenilip yavaştan yavaştan asimile olmaya, hatta On Bir olarak çğırılmay bile alışmaya başlıyor. Hikayemiz de burada, On Bir ülkesinin tam kalbinde, imparatorluğun en şaşalı olduğu dönemde başlıyor.

Britanyalı olan ve yalnızca On Bir ülkesinde yaşayan Britanyalıların çocuklarının gidebildiği özel bir liseye giden on yedi yaşındaki Lelouch Lamperouge ile tanıştırayım sizi. Kendisi oldukça zeki ve havalı bir karakter. Ayrıca unutmadan eklemeliyim; çok da iyi bir satranç oyuncusu. Satranç detayı kendisinin strateji oluşturmada ne denli üstün olduğunu belli etmek adına kurgunun bir parçası haline getirilmiş ( ben öyle düşünüyorum tabii ama doğru yani) ve birçok yerde de karşımıza çıkıyor. Bu arkadaş, yani Lamperouge, bir gün arkadaşıyla okula yetişmeye çalışırken Britanya'ya baş kaldıran Japonlardan oluşan direnişçi ve Britanya askerlerinin mechalarının arasında kalıyor ve çok önemli bir güç bir anda eline geçiyor; Code Geass. Direnişçilerin (Resistance) Britanyalılar'ın elinden kaçırmaya çalıştığı, çok önemli olduklarından haberdar oldukları ancak içinde ne olduğunu bilmedikleri kapsül çatışma sırasında açılıyor ve içinden kanlı canlı bir hatun çıkıvriyor. Eveti böyle pastadan çıkar gibi. Yalnız tek farkla, bu arkadaşın ağzı, elleri, ayakları bağlanmış hep. Yazık. 
C2 bu. İki yıl üst üste "En Popüler Kadın Anime Karakteri" seçildi kendisi. Karakter ve hikayesi oldukça güzel kurgulanmış olduğundan anlaşılabilir bir durum. Löluş'a kodu veren ve onun davasına inanan bir hanım kızımız.



Bu hatunumuz "Öleceğim galiba" diyor ve en yakınında gördüğü kişiye, çatışmanın arasında kalan Lelouch'a bir anlaşma karşılışığında yeteneğini geçiriyor ve olay sonradan öğreneceğimiz üzere zaten patlaması bir parmak şıklatmasına bakan (maşallah nükleer bomba gibi çocukmuş gerçekten) Lelouch'un Code Geass özelliğini almasıyla son buluyor. Code Geass ne mi? En basit haliyle insanlarla göz teması kurabildiğiniz takdirde onlara istediğiniz her şeyi yaptırabileceğiniz bir güç. Henüz toy olan Lelouch Geass gücünü ilk olarak yalnızca tek gözüne kullanabiliyor. Ancak merak etmeyin, animenin sonlarına doğru kendini iyice geliştiriyor. Zaten kendisinin ihtiyacı olan dediğim gibi, onu üzerine serili ölü topraktan uyandıracak bir işaret, bir destek. E, CC adındaki gizemli hatunumuz da bu görevi gerçekleştirdi ya artık tut Löluş'u tutabilirsen! 
Millet  dışarıda açlıktan kıvranırken bunların lisesinde böyle eğlenmelikler, şakalar filan...

Bu arada eklemeden geçmeyeyim; Le louch fransızca "Şaşı" demek. Sunrise adlı stüdyonun "yakışıklı, karizmatik ve zeki" karakterkli, savaşlı mavaşlı, akıllılı makıllılı bir anime yaratma düşüncesinin sonucunda ortaya çıkan Löluş'un adını neden şaşı koyduklarını gerçekten merak ediyorum. (Bu bilgi sallama değil, Sunrise'ın kendi açıklamasıdır) Benim teorime göre, amaçları söylendiğinde böyle ağıza dolu dolu gelen bir isim yaratmaktı; onlar da Lelouch Lemperouge'u seçtiler. Hem her daim karşılaştırılan Death Note karakteri Yagami Light'ın aliasına, Kira'ya da gizli bir gönderme yapmış oldular böylece. Animenin ikinci sezonunun adı Code Geass RR: Lelouch of the Rebellion. Eh, animeyi izlerseniz veya çoktan izlediyseniz (ne işiniz var burada izlediyseniz ama neyse)  sonunun pek şaibeli olduğunu göreceksiniz. Eh, Death Note da Killer'ı, Japonların telaffuz şekliyle Kira olarak adlandırkılarını ele alırsak, RR 'ın da "LL" olduğunu pek tabii söyleyebiliriz. Taibi bu da bize serinin sonu ile ilgili çoooook büyük bir spoiler veriyor. İzleyin, anlarsınız. İzlemiş olmanıza rağmen anlamadıysanız bana mesaj-mail filan bir şeyler atın, ben anlatırım uzun uzun.


Anlatacak çok şey, üzerine oluşturulack çok teori olduğundan gerilere düştü ancak Lelouch'un soyadı aslında Lamperouge diiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiil! Lelouch vi Brittania! Ay eveeet! Aslında prens oooo!!! O benii prensess peri sanıyooo! Neyse, içime fazla shoujo fangirl kaçmadan normale döneyim; Lelouch, aslında bir saldırı sonucu annesi öldürülen, minik kız kardeşi kör ve kötürüm kalan, henüz çok küçükken babasıi yani imparator ile karşı karıya gelip tahttaki hakkından vazgeçip "Anam gitti, kız kardeşim sakat kaldı. Böyle imparatorluğun ben taaaammmm...!" diyor  ve babası tarafından kız kardeşiyle birlikte farklı bir soyadıyla Japonya'ya yollanıyor. Eh, fazla zeki, annesinin ve kız kardeşi Nunnally'nin intikamıyla yanıp tutuşan on yedi yaşında br ergene insanlara her istediğini yaptırbileceği bir güç verirseniz ne olur? ABOOOOOOOOOW!

Minnak Löluş. Küçükken bile atarlı. Tabii ama insan anlıyor hikayesini öğrenince...


Eh, Löluş da ABOWluk şeyler yapıyor. Zero maskesi altında direnişçi Japonları örgütlüyor, Çin ile anlaşma yapıyor, önüne çıka her şeyi silip süpürüyor. Tüm bunları yaparken de her şeyi kardeşinin güvenle yaşayabileceği bir dünya yaratmak için yaptığı gazını veriyor kendine. Tabii akıllı çocuk, sonra anlıyor asıl amacının hırs, intikam, para ve şehvet olduğunu. (Para ve şehveti gaza gelip yazdım. Tutamadım kendimi)
Dark Kight, Japon-Çin ortak yapımı direnişçi grubu



Eyyy seriyi okumuş olanlar fark ettiyseniz Suzaku Kururugi hakkında bir şey yazmadım. Zaten seriyi izlediyseniz niye yazmadığımı da anlarsınız. Kılım o tipe. Yazmam da yazmam. Bana ne.


Ziro ama hangi Ziro?

Çok dehşet akıl oyunları dönüyor böyle mekalar robotlar filan çarpışıyor. Kahramanların oğu lise çağında olsa da animenin içinde dönen savaş stratejileri her yaşın zevk alacağı türden. Bence kırk yaşında da olsanız izleyin, pişman olmazsınız.


Son olarak serinin Death Note ile karşılaştırılmasına değineyim. Death Note'tan sonra çıkmış, mangası olmayan bir anime, lise çağındaki bir erkek çocuğunun eline doğaüstü bir güç geçiyor ve o da bunu kendine insanüstü bir rol biçerek uygulamaya geçiriyor. Aradaki tek fark Yagami Light'ın memur çocuğu, Löluş'un ise kraliet ailesine mensup olması. (Bayağı da büyük bir farkmış aslında şimdi yazınca öyle düşündüm. Karakterlerin tüm gidişatını değiştiriyor sonuçta)
Yagami Light, aka Kira. Favori karakterlerimden olmasa da Death Note'a saygımda koydum fotoğrafı.

Yukarıda saydığım nedenlerden dolayı iki hikaye benzeşiyor olsa da Löluş savaş stratejileri konusunda uzman ve atakbir gençken, Yagami Light çok daha serinkanlı, istediği şeye ulaşana kadar kendini gösterme isteğine gem vuran, soğukkanlı ve dehşet plancı bir arkadaşımızdır. 

Beni soracak olursanız; ohooooo! Ben havada karada Death Note derim. Ambiyansına ve karakterlerine ithafen. Code Geass'ı yalnız ve yalnızca psikolojik çözümlemeleri daha detaylı yaptıkalrı için bu kulvarda Death Note'un üzerine koyabilirim. Onun dışında zaten Death Note bir satranç oyunu, Code Geass ise bir satranç oyununun gerçek hayatta uygulanışıdır. Şimdi elmayla armutu da karıştırmayıp Hakkı'nın hakkını Hakkı'ya, diğer Hakkı'nın hakkını da dieğr Hakkı'ya verelim. Birine de H, diğerine de H2 diyelim (espri yaptım, haberiniz olsun)

Yine de;

ALL HAIL L LAWLIET!




























QuickEdit

You Might Also Like

Infinyteam