-->

Theme Layout

Boxed or Wide or Framed

Theme Translation

Display Featured Slider

Featured Slider Styles

Boxedwidth

Display Trending Posts

Display Instagram Footer

No

Dark or Light Style

Tokyo Ghoul:re 53. ve 54. Bölüm İncelemeleri; Kaneki Ken geri mi dönüyor?



54. bölümden


Biz henüz Tokyo Ghoul'un destansı bitişinin etkisinden kurtulamamışken, Tokyo Ghoul:re'nin yakın bir zamanda sona ereceği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldık. E, ama suç biraz da Sui Ishida'da. Sen bizi detaylarla oyala oyala -ki ben kendisinin o detaylı anlatımını ve çizimini pek severim- sonra bir anda uçurumdan aşağı yuvarla! Olacak şey mi? Tsukiyama Ailesi'ne yapılan operasyonda neler neler oldu neleeer neler! En önemlisi, protagonistimiz, canımız ciğerimiz Ken Kaneki'nin bir "yalancı anlatıcı" olduğunu öğrenmiş olduk bu 53. bölümde. Yani Sui Ishida yıllardır bizi yiyormuş!

Yazımın şu anına kadar spoiler vermedim ancak şimdi bodoslama dalıyorum hikayeye. Dat dara daaa da daaat!
One- Eyed- King bizim Shirazu'ya karşı (54. bölüm)


Hatırlarsınız (zaten Tokyo Ghoul'u takip ediyorsanız hatırlamamanız imkansız) Kaneki Ken, annesini her daim iyi kalpli, fedakar, diğer insanlar için kendini feda etmeye hazır, biraz pasif bir kadın olarak hatırlıyor, annesine yeterince güçlü olamadığı için içten içe kızıyordu. Kızıyordu ancak, içten içe annesinin doğru yaptığını da düşünüyordu. Bizim Kaneki zaten git gelli bir arkadaş. Onu Kaneki Ken yapan olayı zaten bu: Kendi içinde sürekli çatışma halinde oluşu.

Annesini bu kadar yücelten, ancak bir anneye ençok ihtiyacı olduğu dönemde, annesinin "ölene kadar çalışmasından" ötürü annesine karşı büyük bir kin besleyen Kaneki'nin bizden sakladığı sır, ancak 53. bölümde, Kanae'nin sağ kolunu kopartması ve sonrasında Eto'nun onu kaçırıp işkence yapması (ağzını gözünü dikiyor Kaneki'nin. Aynı daha önce Kanae'ye yaptığı gibi) sonucu ortaya çıktı!

Kaneki hafısazını kaybeip Haise Sasaki alt-kimliğiyle yaşamadan önce nasıldı bir hatırlayalım istedim.

Başta bahsettiğim "yalancı anlatıcı" nedir şimdi onu biraz anlatayım da kafamız rahat girelim son viraja.
Haise, Kaneki'nin küçüklüğüyle konuşurken -kafasının içinde tabii- (53. bölüm)

Yalancı anlatıcı, edebiyat dünyasında "anlattığı şeye güvenilmeyen anlatıcı" olarak geçer. Bu anlatıcı size bir kızın dünyalar güzeli olduğundan bahsedebilir. Hattasayfalar boyu kızın güzelliğini betimleyebilir size. Ancak bir şekilde, -genelde diğer kahramanların bakış açılarından hikayeyi gördüğümüzde- kızın aşırı çirkin, yüzüne bakılmayacak biri olduğunu öğrenebiliriz. Paranoyak şizofren olduğunu bilmediğimiz bir anlatıcının bize anlattığı kitabın sonunda aslında doğru olmadığını, tüm o izlenme, takip edilme hikayelerinin aslnda tamamen o anlatıcının psikozunun ürünü olduğunu öğrenebiliriz. Tabii bir de, Kaneki Ken örneğinde olduğu gibi, kahramanımız gerçeğin bir kısmını, yalnızca iyi veya yalnızca kötü tarafını bize anlatır ve biz kurgu ilerledikçe anlatılan hikayenin aslında yalnızca bir kısmını bildiğimizi öğreniriz.
Hafızasını geri kazanan Kaneki, ilk iş sağ kolunu kopartan Kanae'ye saldırıyor. (54. bölüm)


Peki biz 53. bölümde ne öğrendik?

Hala Hasie Sasaki yan-bilincinde olan ve geçmişini hatırlamayan Kaneki,Kanae ve Eto'nun işkenceleriyle (İkisi de kadın yalnız. Kaneki de nerede psikopat hatun varsa  kendine çekiyor vesselam) o ünlü Kaneki tribine girer ve kendi kendine konuşmaya, geçmişine dönmeye başlar. Geçmişe dönüğü sırada ise annesinin onu dövdüğü, minik Kaneki'nin ise annesine yalvardığı bir ana tanık oluruz. Bunca zamandır Kaneki'nin sevecen ve fedakar olarak hatırladığı, bize de bu şekilde aktardığı annesinin aslında Kaneki'ye yapmadığını bırakmamış olduğunu öğreniriz bu şekilde. Bizim şu ana kadar annesiyle ilgili bilgimiz, Kaneki'nin bize anlattığı, Kaneki'nin annesini hatırlamak istediği kadardı. ncak kontrolünü kaybedince, bilincinin en derinlerine ittiği kötü anıları da bir anda fırlayıverdi işte böyle. Eh, geçmişini hatırlayamayan Haise de bu anılardan sonra bize "hoşçakal" dedi ve hasret kaldığımız, Gulyabani'miz, yamyam Kaneki'miz geri döndü!

Tabii bir de saç rengi konusu var. Ghoul olmadan ve Ghoulluk kimliğini kabul etmeden önce saçları siyah olan Kaneki, işkence gördükten sonra beyaz saçlı olmuştu. Arima ile savaşıp hafızasını kaybettikten sonra ise siyah-beyaz saçlı Haise Sasaki olarak çıkmıştı karşımıza. Şimdi ise, 54. bölümde öğrendiğimize göre hafızası yerine gelen ve eskisinden de korkutucu görünen Kaneki'nin saçlarının dipleri siyah, beyaz olan uçları ise kurumuş kan ile kaplandığı için kırmızı renk.


Yemin ederim şu manga dünyasının son dönemlerde yaratılmış en karmaşık ve manyak karakteri Kaneki Ken. Bunda, Sui Ishida'nın Kafka ve Haruki Murakami sevdalısı bir edebiyat düşkünü olmasının da büyük payı var sanıyorum.
54. bölüm ayrıca Shriazu'nun coştuğu bölüm oldu. Urie'nin bile ağzı açık kaldı. Shriazu sonunda Ghoul oldu diyebiliriz sanırım.

Bu arada 54 bölümde Kaneki Tskiyama'yı kagujasıyla bıçaklarken görülüyor. Bazıları hafızasını geri alan Kaneki'nin artık geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini ve tam zamanlı bir psikopata dönüştüğünü düşünseler de, bence Kaneki'nin Tsukiyama'yı bıçaklama amacı Eto'nun veya CGS ajanlarının gelip bizim Tsu'yu öldürmemeleri.

Ay gelsin 55. bölüm. Çatlayazaaam!




QuickEdit

You Might Also Like

Infinyteam