Ikaros Yayıncılık -büyük ihtimalle tam da planlandığı gibi- oldukça ses getiren bir işe imza attı; diktatörleri kadın manga karakterleri şeklinde çizdi.
http://www.deculture.es/2012/12/dictadores-moe/
Hemen ekleyeyim; olay güncel değil. Yabancı bir sitede rast gelince değinmek istedim.
Aralarında Mustafa Kemal Atatürk'ün de bulunduğu çizimler ile ilgili çok detaylı incelemeler yapmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Japonya'da genel olarak kadının yeri veya neye diktatör dendiği ile ilgili ayrı tartışmalar yapılabilir. İnternet üzerindeki yorumlardan gördüğüm kadarıyla Atatürk'ün (Gazi mi deseydim acep? Yok yok, ben bildiğim yoldan devam ederim arkadaş) listede olmasını garipseyenler olmuş.
Kavramlar insan tasarımıdır, soyuttur. Soyut oldukları için de genel-geçer bir doğru izlemezler. Yine de işte efenim Toplum Sözleşmesi ile onunla bununla belirli kıstaslar getrilmeye çalışılmıştır, ancak o da bir yere kadar. O nedenle birçok uluslararası kaynakta Mustafa Kemal Atatürürk diktatör olarak nitelendirilmesine karşın; ek tanımlamalarla bunun doğru olmadığını savunan savlar da mevcut. TDK'dan didktatör sözcüğünün açıklamasını kopyalayacaktım buraya ancak siteyi açamıyorum sabahtan beri. Açılınca hatırlatıverin de ekleyeyim şuraya.
Bence burada asıl durulması gereken nokta kim diktatör kim değil değil, insanoğlu olarak her şeyi sekse dönüştürebiliyor oluşumuz.
Japon kültürüne uzak ve Japonların neleri neleri (neleriiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii) kullanarak tüketim malzemesi haline getirdiklerinden bi' haber olan arkadaşların aşırı tepki göstermesi normal. Başta da dediğim gibi, tepki gösterilmesi, tartışılması gereken şey yalnızca bir dergide yayımlanan birkaç çizim değil, bu anlayışın tümü.
Spekülasyon yaratmak için yapılmış, insan doğasıyla gayet uyumlu, "pof" denilip geçilecek bir şey. Ha, üzerine on ayrı doktora tezi bile yazılır istenirse. Ama sizin böyle bir niyetiniz yoksa, boşuna sinirlerinizi harap etmeyin derim ben. Mizantrop olun <3
Ekşisözlük'te "toutaku" nickli yazarın yaptığı tercümeye göre Atatürk ile ilgili yazanlar:
"mustafa kemal atatürk, yeni türk alfabesinin kullanımının öncülerinden ve de türk insanın edebi ve eğitim alanında daha ileri seviyeye çıkarmak için yapmış olduğu devrim niteliğindeki çalışmalarından ötürü ülkesinde insanları tarafından sevgiyle "başöğretmen" olarak anılırdı.
dolayısıyla bu çizimde başöğretmen mustafa kemal atatürk milletine yeni türk alfabesini öğretirken bir profesör olarak tasvir edilmiştir. yeri gelmişken resimde atatürk'ün sol elinde rakı adı verilen türklere özgü alkollü bir içecek tuttuğu görülmektedir *. rivayete göre atatürk'ün siroz hastalığından vefat ettiği bunun nedeni ise fazla rakı içmekten dolayı karaciğerinin iflas etmesi sonucu bu hastalığa yakalandığı söylenmektedir. islam geleneklerine göre içki içmek yasak olduğu için atatürk aşırı sağcı kesim tarafından ayrıca dini inançlara karşı hainlik eden birisi olarak görülmüştür."
http://www.deculture.es/2012/12/dictadores-moe/
Hitler
Stalin
Hemen ekleyeyim; olay güncel değil. Yabancı bir sitede rast gelince değinmek istedim.
Aralarında Mustafa Kemal Atatürk'ün de bulunduğu çizimler ile ilgili çok detaylı incelemeler yapmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Japonya'da genel olarak kadının yeri veya neye diktatör dendiği ile ilgili ayrı tartışmalar yapılabilir. İnternet üzerindeki yorumlardan gördüğüm kadarıyla Atatürk'ün (Gazi mi deseydim acep? Yok yok, ben bildiğim yoldan devam ederim arkadaş) listede olmasını garipseyenler olmuş.
Kavramlar insan tasarımıdır, soyuttur. Soyut oldukları için de genel-geçer bir doğru izlemezler. Yine de işte efenim Toplum Sözleşmesi ile onunla bununla belirli kıstaslar getrilmeye çalışılmıştır, ancak o da bir yere kadar. O nedenle birçok uluslararası kaynakta Mustafa Kemal Atatürürk diktatör olarak nitelendirilmesine karşın; ek tanımlamalarla bunun doğru olmadığını savunan savlar da mevcut. TDK'dan didktatör sözcüğünün açıklamasını kopyalayacaktım buraya ancak siteyi açamıyorum sabahtan beri. Açılınca hatırlatıverin de ekleyeyim şuraya.
Bence burada asıl durulması gereken nokta kim diktatör kim değil değil, insanoğlu olarak her şeyi sekse dönüştürebiliyor oluşumuz.
Japon kültürüne uzak ve Japonların neleri neleri (neleriiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii) kullanarak tüketim malzemesi haline getirdiklerinden bi' haber olan arkadaşların aşırı tepki göstermesi normal. Başta da dediğim gibi, tepki gösterilmesi, tartışılması gereken şey yalnızca bir dergide yayımlanan birkaç çizim değil, bu anlayışın tümü.
Spekülasyon yaratmak için yapılmış, insan doğasıyla gayet uyumlu, "pof" denilip geçilecek bir şey. Ha, üzerine on ayrı doktora tezi bile yazılır istenirse. Ama sizin böyle bir niyetiniz yoksa, boşuna sinirlerinizi harap etmeyin derim ben. Mizantrop olun <3
Ekşisözlük'te "toutaku" nickli yazarın yaptığı tercümeye göre Atatürk ile ilgili yazanlar:
"mustafa kemal atatürk, yeni türk alfabesinin kullanımının öncülerinden ve de türk insanın edebi ve eğitim alanında daha ileri seviyeye çıkarmak için yapmış olduğu devrim niteliğindeki çalışmalarından ötürü ülkesinde insanları tarafından sevgiyle "başöğretmen" olarak anılırdı.
dolayısıyla bu çizimde başöğretmen mustafa kemal atatürk milletine yeni türk alfabesini öğretirken bir profesör olarak tasvir edilmiştir. yeri gelmişken resimde atatürk'ün sol elinde rakı adı verilen türklere özgü alkollü bir içecek tuttuğu görülmektedir *. rivayete göre atatürk'ün siroz hastalığından vefat ettiği bunun nedeni ise fazla rakı içmekten dolayı karaciğerinin iflas etmesi sonucu bu hastalığa yakalandığı söylenmektedir. islam geleneklerine göre içki içmek yasak olduğu için atatürk aşırı sağcı kesim tarafından ayrıca dini inançlara karşı hainlik eden birisi olarak görülmüştür."
Hiç yorum yok
Yorum Gönder