I Am A Cyborg But That's Ok (Ssa-i-bo-geu-ji-man-gwen-chan-a)

Tür: Romantik komedi, dram

Süre: 105 dk.

Kurgusu da, karakterleri de oldukça ilginç olan bu filmde dikkatimi çeken bir başka nokta ise mükemmel görüntü yönetmenliği oldu. Resmen şiir gibi.



Şimdi de hikayeye geçelim haydi hop!

Bir cyborg olduğunu düşünen Cha Young-goon, kendini şarj etmeye çalıştığı sırada elektrik akımına kapılır ve hastanelik olur. İntihar etmeye çalıştığı düşünülen, bu nedenle de akıl hastanesine kapatılan Cha, robot olduğu gerçeğini herkesten saklamaktadır (!) Dişlilerini bozduğu için yemek yemeyen, bu nedenle de günden güne zayıflayan Cha, yıllardır akıl hastanesine girip çıkan, insanların eşyalarını, eşyalarnın yanında da ruhlarını, kıskançlık, mutluluk, korku gibi duygularını da çalabilen Park Il-sun ile karşılaşır.


Antisosyal kişilik bozukluğu tanısıyla akıl hastanesinde tutulan Park Il-sun'a cyborg olduğunu açıklayan Cha Young-goon, kendini fare zanneden babaannesini tuttukları için soktorları öldürmek istemekte, ancak içindeki vicdan duygusu nedeniyle bunu yapamamaktadır. Bu nedenle de Park ll-sun'dan içindeki vicdanı çalmasını ister. En az kendisi kadar egzantrik olan bu genç erkeğin kendisine yardım etmek için canla başla çalışmasını başlarda anlamlandıramayan Cha Young-goon, sonunda kendini onu olduğu gibi -yani bir cyborg olarak- kabul eden bir "aşırıcı" ile ilginç, egzantrik bir aşkın içinde bulur.